YAZININ İÇERİĞİ: Tedbir nafakası, neden diğer nafaka türlerinden farklı şekilde icra takibine konulur? Tedbir nafakasının icrası. Tedbir nafakası nasıl icraya konulur? Tedbir nafakası icrası ile ilgili örnek Yargıtay Kararları. # istanbul avukat # bakırköy avukat # avrupa yakası # anadolu yakası # türkiye # nafaka davası # boşanma davası # nafaka icra takibi # tedbir nafakasının icrası ilamlı mı ilamsız mı

TEDBİR NAFAKASININ İCRASI

YAZININ İÇERİĞİ: Tedbir nafakası, neden diğer nafaka türlerinden farklı şekilde icra takibine konulur? Tedbir nafakasının icrası. Tedbir nafakası nasıl icraya konulur? Tedbir nafakası icrası ile ilgili örnek Yargıtay Kararları. # istanbul avukat # bakırköy avukat # avrupa yakası # anadolu yakası # türkiye # nafaka davası # boşanma davası # nafaka icra takibi # tedbir nafakasının icrası ilamlı mı ilamsız mı

YAZININ İÇERİĞİ: Tedbir nafakası, neden diğer nafaka türlerinden farklı şekilde icra takibine konulur? Tedbir nafakasının icrası ilamlı mı ilamsız mı? Tedbir nafakası nasıl icraya konulur? Tedbir nafakası icrası ile ilgili örnek Yargıtay Kararları.

TEDBİR NAFAKASI, NEDEN DİĞER NAFAKA TÜRLERİNDAN FARKLI ŞEKİLDE İCRA TAKİBİNE KONULUR?

Nafakanın, tedbir nafakası, iştirak nafakası, yardım nafakası, yoksulluk nafakası gibi türleri vardır. 

Bu nafakalardan birinin ödenmemesi durumunda ise alacaklının icra dairesine yapacağı bir takip talebiyle, alacağını borçludan tahsil etmesi mümkündür. Boşanma davası sonunda verilen iştirak ve yoksulluk nafakaları ile ayrı bir dava sonucunda verilen yardım nafakası, dava sonunda verilen ve hüküm denilen kararla açıklandığı için, ilam niteliğini haiz belgelerden sayılır ve ilamlı icraya konu olur. 

Nitekim mahkeme kararını bildiren belgeye ilam denir ve bu belgeye dayanarak başlatılan icra takipleri ise ilamlı icra takibi olarak adlandırılır. Bu takip türünde borçlu tarafın takibe itiraz hakkı yoktur. 

Ayrıca İcra ve İflas Kanunu, ilam olmaksızın ilam mahiyetinde nitelendirdiği ve bunun doğal sonucu olarak ilamlı icraya konu edilebilen bazı belgeleri de 38. Maddede saymıştır. Bu belgeler;  mahkeme huzurunda yapılan sulhlar, kabuller ve para borcu ikrarını havi re’sen tanzim edilen noter senetleri, istinaf ve temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki kefaletlerdir.

Ancak Tedbir nafakası; talebe bağlı olmaksızın hakim tarafından kendiliğinden takdir edilen, hakim tarafından takdir edilirken tek ölçütün tarafların mali durumu olup kusur oranlarının bir öneminin bulunmadığı ve ancak davanın başından itibaren karar kesinleşene kadar hüküm altına alınabilinen geçici mahiyetteki bir nafaka türüdür. 

Hakim, tedbir nafakasına dava sonunda verilen bir kararla değil dava sırasında verilen bir ARA KARARLA karar verir. Doğal olarak mahkemenin taraflardan birine tedbir nafakası ödemeyi yüklediği karar bir ara karar olmakla dava sonunda hükmedilmiş bir ilam değildir. Ayrıca söz konusu bu ara karar yukarıda da bahsedildiği üzere İcra İflas Kanunu madde 38’de sözü edilen ilam niteliğini haiz belgeler sınıfına da girmemektedir. 

Bu anlatımlar sonucu ve aşağıda yer verilen Yargıtay’ın güncel tarihli kararlarında görüldüğü üzere Tedbir Nafakasına ilişkin ara karar, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi olmamakla İlamlı İcra Takibine konu yapılamaz

TEDBİR NAFAKASI NASIL İCRAYA KONULUR?

Yargıtay’ın eski tarihli kararlarının aksine Tedbir Nafakası mahiyeti gereği her yer icra dairesine yapılacak başvuruyla İlamsız icra takibine konu olur ve bu sebeple borçlu tarafın 7 gün içinde bu takibe itiraz hakkı mevcuttur. Bu itirazın kaldırılması adına açılan İtirazın İptali Davası ise Aile Mahkemelerinde görülür. Belirtmek gerekir ki, tedbir nafakası icrası na yapılan itirazın kaldırılması için genel mahkemelerde İtirazın İptali Davası açmak tek yol değildir. İtirazın akabinde alacaklı, İcra Mahkemesi’nde itirazın kaldırılması yoluna da başvurabilmektedir.

Belirtmek gerekir ki, nafaka alacaklarının kişilerin zorunlu yaşam ihtiyaçlarını karşılama noktasında büyük öneme sahip olması, yargılama ve takip süreçlerinde hata yapılmasında durumunda kişiyi tarifsiz zorluklara sokmasına neden olur. Bu sebeple, nafakayı icra takibi ile almak zorunluluğu ortaya çıktığında muhakkak bir avukattan hukuki yardım alınmasını tavsiye ederiz.

TEDBİR NAFAKASI İCRASI İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 23.01.2019 tarihli, 2018/5079 Esas sayılı, 2019/810 Karar sayılı kararı

“…Borçlu, takibe dayanak tedbir nafakası olan 650,00 TL’yi her ay düzenli olarak davalıya ödediğini beyanla, itiraz ederek takibin iptalini talep etmiştir. İİK’nun 38. maddesinde, ilam mahiyetini haiz belgeler ‘Mahkeme huzurunda yapılan sulhler, kabuller ve para borç ikrarına havi resen tanzim edilen noter senetleri ve temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki kefaletler” olarak sayılmış olup bu düzenlemede mahkeme ara kararları ve kısa kararlarının ilam niteliğinde olduğu belirtilmemiştir. Tedbir nafakasına ilişkin ara karar ilam olmadığı gibi, İİK’nun 38. maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden de değildir. Dolayısıyla ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi olmadığından ilamlı takip konusu yapılamaz.’ ”

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 11.10.2018 tarihli, 2018/13828 Esas ve 2018/9636 Karar sayılı kararı:

“… Borçlu, asıl şikayetinde; … İcra Müdürlüğünün 2015/1064 Esas sayılı dosyasına konu takibin iptalini, asıl dosya ile birleşen şikayetinde ise, tedbir nafakasına ilişkin ara kararının ilamlı takip konusu yapılamayacağını, aile ve kişiler hukukuna ilişkin ilamların kesinleşmeden ilamlı icra takibine de konu edilemeyeceğini ileri sürerek, aynı icra müdürlüğünün 2014/514 Esas sayılı icra takibinin iptalini talep etmiş, mahkemece asıl ve birleşen dosyalar yönünden şikayetin kabulüyle her iki takibin de iptaline karar verilmiş, karar alacaklı tarafından sadece birleşen şikayet dosyası yönünden temyiz edilmiştir. Tedbir nafakasına ilişkin ara karar ilam olmadığı gibi, İİK’nun 38. maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden de değildir. Dolayısıyla ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi olmadığından ilamlı takip konusu yapılamaz.” 

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 08.04.2019 tarihli, 2018/6711 Esas, 2019/5725 Karar sayılı kararında özetle; 

Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ara karar ile hükmedilen tedbir nafakası için ilamlı takip yapılamayacağını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.

İİK’nun 38. maddesinde, ilam mahiyetini haiz belgeler “Mahkeme huzurunda yapılan sulhler, kabuller ve para borç ikrarına havi resen tanzim edilen noter senetleri ve temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki kefaletler” olarak sayılmış olup, bu düzenlemede mahkeme ara kararları ve kısa kararlarının ilam niteliğinde olduğu belirtilmemiştir.

Tedbir nafakasına ilişkin ara karar, ilam olmadığı gibi, İİK’nun 38. maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden de değildir. Dolayısıyla ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi olmadığından ilamlı takip konusu yapılamaz.

O halde, mahkemece, takip tarihindeki durum ve dayanak belge nazara alınarak, ara kararına dayalı olarak ilamların icrası yolu ile takip başlatılamayacağı ve icra emri gönderilemeyeceği hususu res’en gözetilerek, icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm kurulması isabetsizdir


HIZLI İLETİŞİM


BU YAZILARIMIZ DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:

HUKUKİ UYARI: www.mesudebusrakucuk.av.tr resmi kaynak değildir. Paylaşılan tüm veriler bilgi amaçlı olup, olası yanlışlıklardan kaynaklı sorumluluk kabul edilmez. Kullanıcılar, sunulan bilgileri ve emsal Yüksek Mahkeme kararlarını resmi kaynaklardan teyit etmelidir.

YAZININ İÇERİĞİ: Tedbir nafakası, neden diğer nafaka türlerinden farklı şekilde icra takibine konulur? Tedbir nafakasının icrası. Tedbir nafakası nasıl icraya konulur? Tedbir nafakası icrası ile ilgili örnek Yargıtay Kararları.

# istanbul avukat # bakırköy avukat # avrupa yakası # anadolu yakası # türkiye # nafaka davası # boşanma davası # nafaka icra takibi # tedbir nafakasının icrası # ilamsız takip

Similar Posts

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir