Emsal Yargıtay Kararları ile boşanan anne, velayetini aldığı çocuğuna kendi soyadını verebilir mi? Çocuğumun soyadını değiştirmek istiyorum. Çocuğun soyadı, annenin kızlık soyadı ile değiştirilebilir mi? Çocuğun soyadının değiştirilmesi davasında avukat tanık deliline dayanılabilir mi? Yargıtay kararı.

VELAYET SAHİBİ ANNE, ÇOCUĞUNA KENDİ SOYADINI VEREBİLİR Mİ? YARGITAY KARARI

Emsal Yargıtay Kararları ile boşanan anne, velayetini aldığı çocuğuna kendi soyadını verebilir mi? Çocuğumun soyadını değiştirmek istiyorum. Çocuğun soyadı, annenin kızlık soyadı ile değiştirilebilir mi? Çocuğun soyadının değiştirilmesi davasında avukat tanık deliline dayanılabilir mi? Yargıtay kararı.

YAZININ İÇERİĞİ: Emsal Yargıtay Kararları ile boşanan anne, velayetini aldığı çocuğuna kendi soyadını verebilir mi? Çocuğumun soyadını değiştirmek istiyorum. Çocuğun soyadı, annenin kızlık soyadı ile değiştirilebilir mi? Çocuğun soyadının değiştirilmesi davasında avukat tanık deliline dayanılabilir mi? Velayet sahibi anne, çocuğuna kendi soyadını verebilir mi? Yargıtay kararı.

Boşanan anne velayetini aldığı çocuğuna kendi soyadını verebilir mi? Çocuğumun soyadını değiştirmek istiyorum. Çocuğun soyadının değiştirilmesi davası nasıl açılır? Çocuğun soyadının değiştirilmesi davası kime karşı açılır? Görevli mahkeme neresidir? Çocuğun soyadının değiştirilmesi davasında avukatın önemi nedir gibi soruların ve detaylı bilgi için lütfen buraya tıklayarak ulaşabileceğiniz yazımızı okuyun.bahçelievler avukat

Bu yazımızda ise “Çocuğumun soyadını değiştirmek istiyorum, Boşanan anne çocuğuna kendi soyadını verebilir mi?” sorusuna ilişkin emsal yargıtay kararı yer almaktadır.

UZMAN RAPORUNDA ÇOCUĞUN, ANNESİNİN SOYADINI ALMASININ YARARINA OLACAĞI BELİRTİLMİŞSE ÇOCUK, ANNENİN SOYADINI ALABİLİR.

“…Dava, çocuğun soyadının annesinin soyadı ile değiştirilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince “boşanma nedeniyle velâyet hakkının anneye verilmiş olması, çocuğun soyadının değiştirilmesi için haklı bir neden sayılmadığı gibi, hukuki mevzuat da buna onay vermemektedir. Bir an için mevzuatın böyle bir duruma izin verdiği kabul edilse dahi, sonradan gelişen sebeplerden dolayı çocuğun yararı açısından velâyetin babaya verilmesi halinde bu kez baba, velâyet hakkına dayanarak tekrar çocuğun soyadını değiştirmek isteyecektir.

Madem ki velâyet kimde ise çocuk onun soyadını taşıyacaktır, o hâlde baba bu haktan mahrum edilemez. Böyle bir uygulamanın nüfus kayıtlarının güvenilirliğini ve istikrarını zedeleyeceği ve asıl bu gibi uygulamaların çocuğun ruh hali üzerinde çok derin ve etkili travma yaratacağı açıktır. Yargı mercilerinin bu durumu ve çocuğun yüksek yararını gözeterek anne ile babanın veya ailelerin hukuken oluşmuş statüleri değiştirmeye çalışmalarına izin vermemesi gerekir.” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Anayasa Mahkemesi’nin 25.06.2015 ve 2013/3434 numaralı, 11.11.2015 tarih ve 2013/9880 numaralı, 20.07.2017 tarih ve 2014/1826 numaralı bireysel başvuru kararları sonrasında Dairemizce de, haklı sebep bulunması ve küçüğün yüksek yararının gerektirmesi halinde velâyet hakkı kendisine bırakılmış olan annenin çocuğun soyadının değiştirilmesini talep edebileceği kabul edilmektedir. Somut olayda, mahkemece yapılacak iş, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda davacı annenin iş bu davayı açma hakkı olduğu gözetilerek, dosyadaki delilleri değerlendirerek gerektiğinde mahkeme uzmanlarından rapor da almak suretiyle küçüğün yüksek yararına uygun olacak şekilde bir karar vermekten ibarettir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin yanlış ve yanılgılı değerlendirmelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir…” Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin, 2022/4794 Esas, 2022/5670 Karar ve 13.6.2022 Tarihli Kararı

ÜSTÜN YARAR VARSA ÇOCUĞUN SOYADI, ANNENİN KIZLIK SOYADI İLE DEĞİŞTİRİLEBİLİR.

“… Davacı anne dava dilekçesinde; davalı … ile  boşandıklarını, ortak çocuğun velayetinin kendisine verildiğini, davalı babanın 2012 yılından sonra ortak çocuk ile hiçbir iletişiminin olmadığını, çocuğun babasını tanımadığını, soyadlarının farklı olmasından dolayı günlük işlemlerde sorunlar yaşadıklarını, çocuğun da annesinin soyadı ile farklı soyadlarına sahip olmasını sorun haline getirdiğini, çocuğun ruhsal gelişimi ve manevi bütünlüğünün korunması için ortak çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesini dava etmiş, Ankara 18. Aile Mahkemesi`nin 17.07.2020 tarihli ilamı ile söz konusu değişikliğin çocuğun üstün yararına aykırı olmadığı, çocuğun soyadı değişmekle kişisel durumunun değişmeyeceği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş,

Bu karar üzerine davalı baba tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 13.10.2020 tarih 2020/845 Esas 2020/1625 sayılı ilamı ile çocuğun soyadının annenin kızlık soyadı ile değiştirilmesi yönünde çocuğun üstün yararının ispatlanmadığı gerekçesi ile davalının istinaf talebi kabul edilmiş, ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı anne tarafından temyiz edilmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti adına 14 Mart 1985 tarihinde imzalanan “11 nolu Protokol ile Değişik İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmeye Ek 7 nolu Protokol”, 6684 sayılı Kanun ile onaylanması uygun bulunarak, 25.03.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanıp yürürlüğe girmiş ve iç hukukumuz halini almıştır. Ek 7 nolu Protokol’ün 5. maddesi “Eşler, evlilik bakımından, evlilik süresince ve evliliğin bitmesi halinde, kendi aralarındaki ve çocuklarıyla olan ilişkilerinde, özel hukuk niteliği taşıyan hak ve sorumluluklar açısından eşittir. Bu madde, devletlerin çocuklar yararına gereken tedbirleri almalarına engel değildir.” hükmünü içermektedir. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin Milletlerarası Antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda Milletlerarası Andlaşma hükümleri esas alınır (Türkiye Cumhuriyeti Anayasası m.90/son).

Kuşkusuz velayet kendisinde bulunan anne veya babanın, çocukla ilgili yapacağı her türlü iş ve işlemde çocuğun üstün yararını koruması gerektiği tartışmasızdır. Çocuğun üstün yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunlu olan ve belirli bir somut olayda çocuk için en iyisinin ne olduğunu belirlemede dikkate alınan bir ölçüt bir kılavuzdur. Somut olayda, İdrak çağında olan Umutalp de duruşmada dinlenmiş, o da babasının kendisi ile ilgilenmediğini, beş buçuk aylıktan şimdiye kadar annesi ile yaşadığını, annesi ile olan soyadı farklılığının okul ve sosyal hayatını olumsuz etkilediğini bu nedenlerle annesinin soyadını kullanmak istediğini söylemiştir.

Çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesi halinde, üstün yararı bakımından ruhsal gelişiminin olumsuz etkileneceği ileri sürülmediği gibi, aksine çocuğun soyadının annenin soyadıyla değiştirilmesinde çocuğun üstün yararının bulunduğu anlaşılmaktadır. Anayasa Mahkemesinin benzer olaylarda verdiği hak ihlaline ilişkin kararları da gözetilerek davanın kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir….” Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin, 2020/6688 Esas, 2021/170 Karar ve 14.1.2021 Tarihli Kararı

ANNE, HİÇBİR GEREKÇE GÖSTERMEDEN, SIRF VELAYETİN KENDİSİNDE OLDUĞUNU İLERİ SÜREREK ÇOCUĞA KENDİ BEKÂRLIK SOYADININ VERİLMESİNİ İSTEYEMEZ.

“…Davacı dava dilekçesinde; davalının, ortak çocukla görüşmediğini, çocuğa karşı ilgisiz olduğunu, müvekkilinin çocukla soyadının farklı olması nedeniyle günlük yaşantıda ve ana okulunda problemler yaşadığını, Azerbaycan’dan dönerken ve giderken her seferinde davalıdan muvafakat almasının gerektiğini, ortak çocuğun, gittiği ana okulunda arkadaşlarının yanında annesi ile soy adının farklı olması nedeniyle içlendiğini iddia ederek, ortak çocuk …’ın soyadının, kendi bekârlık soyadı olan ”…” olarak değiştirilmesini istemiştir. Davalı baba davacı annenin ortak çocukla müvekkili arasındaki bağları kopartmaya çalıştığını, çocukla görüşemediğini, mahkeme ilamında belirlen şahsi ilişki günlerinin sürelerini davacının kendiliğinden kısaltarak çocukla görüşmesine izin verdiği, çocuğa aldığı hediyeleri çöpe attığını, davacı annenin de sonradan evlenip başka bir soyadı almasının da mümkün olduğunu belirterek açılan davanın reddini istemiştir.

İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, davalının istinaf etmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş ve bu karara karşı davalı baba tarafından temyiz talebinde bulunulmuştur. Dava, ortak çocuğun soyadının, davacı annenin bekârlık soyadı ile değiştirilmesine yöneliktir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; ortak çocuk … tarafların evlilik birliği içinde 17.1.2014 tarihinde doğduğu, tarafların 12.12.2019 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte ortak çocuğun velayetinin davacı anneye bırakıldığı anlaşılmaktadır.

Çocuğun üstün yararı gereği, velâyetin anneye verilmesi halinde, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi bekârlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin bekârlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden çocuğun soyadının annenin bekârlık soyadı ile değiştirilmesi yönünde çocuğun üstün yararı ispatlanamadığı gibi babanın soyadını taşımasına engel çocuğun üstün yararı da ispatlanamamıştır. O halde bu durum karşısında davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir…” Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin, 2021/10628 Esas, 2022/1696 Karar ve 23.2.2022 Tarihli Kararı

EVLİLİK DIŞI OLMAKLA TANIMA YOLUYLA BABASININ NÜFUSUNA KAYDETTiRİLEN ANCAK BABASINI HİÇ TANIMAMIŞ OLAN ÇOCUĞA, ANNENİN SOYADI VERİLEBİLİR.

“… Somut olayda, kanun gereği velayet hakkına sahip davacı anne, ortak çocuğun dahili davalı … ile olan kısa süreli evlilik dışı ilişkisinden doğduğunu, biyolojik babanın tanıma yoluyla kendisinden habersiz olarak çocuğu nüfusa Ü……… Şimşek ismiyle tescil ettirdiğini, aslında çocuğun isminin “B……. Işık” olması gerektiğini, ortak çocuğun Atyonkarahisar Aile Mahkemesi’nin 2016/145 esas, 2016/400 karar sayılı ilamı ile kendisine teslimine karar verildiğini, biyolojik babanın dava tarihi itibariyle başka bir kadın ile evli olduğunu, yargılama sırasında cezaevinde bulunduğunu, çocuğun babayı hiç tanımadığını, çocuk ile baba arasında baba kız ilişkisinin bulunmadığını, bu durumun ileride çocuğun yasal işlemlerinde de sıkıntıya neden olabileceğini, ortak çocuğun halen kendi yanında olduğunu ileri sürmüş, davacı tanıkları da ortak çocuğun anne yanında olup biyolojik babanın ise arayıp sormadığını beyan etmişlerdir.

Çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesi halinde, üstün yararı bakımından ruhsal gelişiminin olumsuz etkileneceği ileri sürülmediği gibi, aksine çocuğun soyadının annenin soyadıyla değiştirilmesinde çocuğun üstün yararının bulunduğu anlaşılmaktadır. Anayasa Mahkemesinin benzer olaylarda verdiği hak ihlaline ilişkin kararları da gözetilerek davanın kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir…Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin, 2020/6302 Esas, 2021/641 Karar ve 27.1.2021 Tarihli Kararı

ÇOCUĞUN SOYADININ DEĞİŞTİRİLMESİ DAVASINDA TANIK DELİLİNE DAYANILABİLİR.

“… Somut olayda, velayet hakkına sahip davacı anne, dava ve ıslah dilekçesinde davalı babanın çocuğa karşı ilgisiz olduğunu, çocuğun yaşamını annesi ile geçirdiğini, her türlü işini kendisinin yerine getirdiğini ve resmi işlemler ile çocuğun okul hayatında bu durumun dezavantajını yaşayacağını, davalının çocuğu görmeye gelmediğini, nafakalarını ödemediğini, çocuğun okulda ve kurslarda annesinin soyadını kullandığını ileri sürdüğü, delil ve tanık dinletmek istediğini bildirdiği halde mahkeme tarafından davacının delillerinin toplanmadan, tanıkları dinlenmeyerek davacının dava açmasında ve çocuğun soyadının annesinin soyadı ile değiştirilmesinde çocuğun üstün yararının bulunup bulunmadığının araştırılmadan ve değerlendirilmeden davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından, davacının istinaf talebi kabul edilerek yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda davacının delilleri toplanıp, yeniden değerlendirme yapılarak karar verilmesi için kararın kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir….” Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin, 2020/26 Esas, 2020/1380 Karar ve 18.11.2020 Tarihli Kararı

ÇOCUĞUN SOYADININ DEĞİŞTİRİLMESİ DAVASINDA, NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜ İLE BİRLİKTE BABA DA DAVALI OLARAK GÖSTERİLMESİ ZORUNLUDUR.

“… Davacı kadının velayet hakkı tanınan çocuğun soyadının kendi soyadı olarak değiştirilmesi istemiyle açtığı davada davalı olarak nüfus müdürlüğünün gösterildiği, dava sonucunda verilecek kararın davacının eski eşi ve çocuğun babası K4’ın da hukuki durumunu etkileyeceği, bu kişinin de davaya dahil edilmesi, gösterdiği takdirde delillerinin toplanması ve tüm deliller değerlendirilerek gerçekleşecek sonuç uyarınca bir hüküm kurulması gerekirken eksik hasım ile karar verilmesinin doğru olmadığı….” Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin, 2017/2970 Esas, 2018/1900 Karar ve 26.12.2018 Tarihli Kararı


HIZLI İLETİŞİM


BU YAZILARIMIZ DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

HUKUKİ UYARI: www.mesudebusrakucuk.av.tr resmi kaynak değildir. Paylaşılan tüm veriler bilgi amaçlı olup, olası yanlışlıklardan kaynaklı sorumluluk kabul edilmez. Kullanıcılar sunulan bilgileri ve emsal Yüksek Mahkeme kararlarını resmi kaynaklardan teyit etmelidir.
bahçelievler avuka

Çocuğumun soyadını değiştirmek istiyorum, Boşanan anne çocuğuna kendi soyadını verebilir mi? Bu konuda emsal yargıtay kararı var mı? gibi hukuki sorularınız için ücreti karşılığında bir avukat desteğinden faydalanmanız tavsiye edilir. Çünkü oldukça fazla alt dalı olan Aile Hukuku karmaşık ve bir o kadar da hassas bir hukuk dalıdır ve aile hukuku ile ilgili davalarda örneğin Çocuğumun soyadını değiştirmek istiyorum diyen annenin çocuğun soyadının değiştirilmesi davasında halk diliyle bir çocuğun soyadı değiştirilmesi davasına bakan avukatlar ya da (böyle bir uzmanlık dalı olmasa da) bir soyadı değiştirme avukatı desteğinden faydalanmanız sizin için daha sağlıklı ve daha az yıpratıcı olacaktır.

İstanbul Avrupa Yakası Bakırköy’de bulunan ve Bakırköy Ataköy Yeşilköy Florya Avcılar Zeytinburnu Bahçelievler Şirinevler Beylikdüzü semtlerine yakın konumda olan ofisimizde, aile ve boşanma hukuku ile tüm dava türlerinde sizlere avukat ve hukuki danışmanlık hizmeti vermekteyiz. 

Similar Posts

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir