CEZA YARGILAMASINDA TEMYİZ
YAZININ İÇERİĞİ: Temyiz nedir, Temyize gitmek ne demektir, Temyiz mahkemesi nedir, Neden temyize başvurulur, Temyiz süresi ne kadar, Temyiz başvurusu nasıl yapılır, Temyiz başvurusu dilekçesi yazılırken nelere dikkat edilmelidir, Kimler temyize başvurabilir, Temyiz dilekçesi yanlış mahkemeye verilirse ne olur, Temyiz edilemeyecek kararlar nelerdir, Ceza miktarına bakılmaksızın temyiz edilebilecek kararlar nelerdir, Aleyhe karar yasağı nedir, Yeni delil ileri sürülebilir mi, Temyiz dilekçesi örneği.
CEZA HUKUKUNDA TEMYİZ
Temyiz nedir? Temyiz, istinaf mahkemesinin bozma kararı dışında kalan kararının değiştirilmesini veya bozulmasını talep edildiği olağan kanun yoludur. (CMK m.286/1) Ayrıca hükümden önce verilip hükme esas teşkil eden veya başkaca kanun yolu öngörülmemiş olan mahkeme kararları da hükümle beraber temyiz olunabilir.
Türk hukukunda temyiz mahkemesi Yargıtay’dır. Temyize gitmek aslında Yargıtay’da görülecek yeni bir davaya işaret eder.
TEMYİZE GİDEN DAVA NE OLUR?
Temyize gitmek, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır. (CMK m.288) Temyizde kural olarak maddi vaka denetimi yapılamaz, temyiz incelemesi hukuksal denetimle sınırlıdır. Bu şu anlama gelir:
Yargıtay, temyiz yolunda yargılama yaparken uyuşmazlığın ispat yönünü oluşturan ve fiili de denilen maddi meseleyi olay mahkemesinin duruşmada ortaya konulan delillere dayanarak vardığı vicdani kanaatine göre çözüşüne, kısaca olayı belirlemesine dokunmaz. Yalnızca ilk derece mahkemesinin belirlemiş olduğu olayın hukuki değerlendirmesini ve ondan çıkardığı sonuçları denetler. Özetle Yargıtay temyiz başvurusunda sadece hukuki hata olup olmadığına bakar.
TEMYİZ SÜRESİ
7499 sayılı Kanun’un 18. Maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Temyiz İstemi ve Süresi” başlıklı 291. Maddesinde yapılan değişiklikle temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta olarak düzenlenmiştir. İşbu düzenleme 01/06/2024 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.
TEMYİZE NASIL BAŞVURULUR?
Temyize nasıl gidilir? Temyize gitmek, hükmü veren mahkemeye temyiz başvurusu dilekçesi verilmesi veya zabıt kâtibine bir beyanda bulunulması suretiyle yapılır; beyan tutanağa geçirilir ve tutanak hâkime onaylattırılır. CMK sisteminde hüküm sahibi, bölge adliye mahkemesidir. Yani ceza temyiz dilekçesi, bölge adliye mahkemesine hitaben yazılacaktır.
Cezaevinde tutuklu olanlar için temyiz başvurusu nasıl yapılır? Tutuklu bulunan şüpheli veya sanık, zabıt kâtibine veya tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak suretiyle veya bu hususta bir temyiz dilekçesi vererek kanun yollarına başvurabilir. Zabıt kâtibine başvuru hâlinde, kanun yollarına başvuru beyanı veya dilekçesi ilgili deftere kaydedildikten sonra bu hususları belirten bir tutanak düzenlenerek tutuklu bulunan şüpheli veya sanığa bir örneği verilir. Kurum müdürüne başvuru hâlinde ikinci fıkra hükmüne göre işlem yapılarak, tutanak ve temyiz dilekçesi derhâl ilgili mahkemeye gönderilir. Zabıt kâtibi başvuruyu ilgili deftere kaydeder.
TEMYİZ DİLEKÇESİ
Ceza yargılamasında temyiz dilekçesi nasıl olmalıdır? Temyiz dilekçesinin gerekçeli yazılması gerekmektedir. Temyiz eden, hükmün hukuka aykırılığını iddia etmek, ayrıca muhakeme hukukuna aykırılığı oluşturan olguları göstermek durumundadır. Yani temyize gitmek isteminde bulunan taraf bu istemin nedenini başvurusu ile birlikte belirtmelidir. Zira CMK sisteminde temyiz layihası sunmak zorunludur. Bu zorunluluk “hükmün neden dolayı bozulmasının istendiği” tarifi ile CMK m.294/1’de düzenlenmiştir.
Temyiz başvuru dilekçesinin temyiz sebeplerini içermemesi durumunda, Yargıtay temyiz başvurusunu usulden reddedecektir.
“Katılanlar vekili tarafından verilen temyiz dilekçesinin gerekçe içermemesi karşısında 5271 sayılı CMK’nın 294, 295/1. maddeleri dikkate alınarak vaki temyiz isteminin aynı Kanunun 298. maddesi uyarınca REDDİNE” (Yargıtay 14. CD., E. 2018/597 K. 2018/4324 T. 7.6.2018)
“Gerekçe içermeyen süre tutum dilekçesi ile temyiz ettiği ve fakat gerekçeli kararın 11.05.2019 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen CMK’nın 295/1. maddesinde öngörülen yedi günlük yasal süre içerisinde ve inceleme tarihi itibariyle gerekçeli temyiz layihası vermediğinin anlaşılması karşısında; temyiz isteminin 5271 sayılı CMK’nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE” (Yargıtay 16. CD., E. 2020/4725 K. 2021/1160 T. 16.2.2021)
Temyiz başvuru dilekçesinde temyiz gerekçesini bildirme zorunluluğu, temyiz başvurusu ile istinaf başvurusunu birbirinden ayıran en önemli özelliklerden biridir. Nitekim istinaf başvurusunda istinaf sebebi bildirilmese bile, istinaf mahkemesi istinaf incelemesini yapacaktır.
Ancak bazı durumlarda kesin hukuka aykırılık halleri vardır ve kesin hukuka aykırılık hallerinin kararda bulunması durumunda Yargıtay, temyiz başvuru dilekçesinde bu kesin hukuka aykırılık halleri öne sürülmemişse bile bu halleri gözetir.
Kanunun saydığı kesin hukuka aykırılık halleri nelerdir?
CMK m.289’a göre temyiz dilekçesi veya beyanında gösterilmiş olmasa da aşağıda yazılı hâllerde hukuka kesin aykırılık var sayılır:
- Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması,
- Hâkimlik görevini yapmaktan kanun gereğince yasaklanmış hâkimin hükme katılması,
- Geçerli şüphe nedeniyle hakkında ret istemi öne sürülmüş olup da bu istem kabul olunduğu hâlde hâkimin hükme katılması veya bu istemin kanuna aykırı olarak reddedilip hâkimin hükme katılması,
- Mahkemenin kanuna aykırı olarak davaya bakmaya kendini görevli veya yetkili görmesi,
- Cumhuriyet savcısı veya duruşmada kanunen mutlaka hazır bulunması gereken diğer kişilerin yokluğunda duruşma yapılması,
- Duruşmalı olarak verilen hükümde açıklık kuralının ihlâl edilmesi,
- Hükmün 230 uncu madde gereğince gerekçeyi içermemesi,
- Hüküm için önemli olan hususlarda mahkeme kararı ile savunma hakkının sınırlandırılmış olması,
- Hükmün hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delile dayanması.
Temyiz aşamasında yeni delil ileri sürülebilir mi?
Temyize gitmek kişilere yeni delil ileri sürme hakkı vermez. Temyiz mahkemesi esas mahkemesinin tespitleriyle bağlıdır.
Temyiz dilekçesi yanlış mahkemeye verilirse ne olur?
Kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunun veya merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmaz. Bu hâlde başvurunun yapıldığı merci, başvuruyu derhâl görevli ve yetkili olan mercie gönderir. (CMK m.264) İlgili kanun maddesinde de anlaşılacağı üzere yanlış merciiye verilen temyiz dilekçesi, temyiz süresi içinde verilmişse geçerli kabul edilir.
Temyiz dilekçesi örneği
Yargıtay temyiz dilekçesi örneği kişilerin arama motorlarında en çok arattığı konulardandır. Ancak Yargıtayın temyiz incelemesinin yargılamanın son aşamasından olması yani kişiler için son bir umut olması durumu temyiz başvurusunun özenle yapılması gerekliliğini ortaya koyar. Bu sebeple kişiler arama motorlarında temyiz dilekçesi örneği aramak yerine profesyonel bir avukattan temyiz dilekçesi yazımı konusunda destek almalıdır.
Yukarıda anlatıldığı gibi temyiz başvurusunun, temyiz dilekçesinin daha içeriğini okumadan Yargıtayca usulden reddedilmesi olasılığı da vardır. Temyiz dilekçesinde kanunen temyiz gerekçeleri açıkça ve tek tek sayılmalıdır. Bu sebeple kanuna uygun şekilde hazırlanan bir temyiz dilekçesi ile temyiz başvurusu yapmak gerekecektir. Temyiz dilekçesi yazılması konusunda muhakkak bir ceza avukatı yardımında yararlanmanız tavsiye edilir.
TEMYİZE BAŞVURMA HAKKI OLANLAR
Kimler temyize gitmek hakkına sahiptir? Ceza yargılamasında, Cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık ve bu kanuna göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar temyize başvurabilirler. (CMK m.260)
Davanın sanığı temyiz hakkını temyiz süresi içinde bizzat kullanabileceği gibi yasal temsilcileri (vasi, anne-baba vs.), avukatı veya eşi de sanık adına temyiz başvurusu yapabilir. (Yargıtay CGK., E. 2021/421 K. 2022/21 T. 18.1.2022)
Sanığın yararına olan hukuk kurallarına aykırılık, sanık aleyhine hükmün bozdurulması için Cumhuriyet savcısına bir hak vermez. (CMK m.290)
TEMYİZ SÜRECİ
Esas mahkemesi, yaptığı ön inceleme sonuncunda, temyiz davasını açılabilirlik bakımından uygun bulursa, daha doğru bir ifadeyle temyiz başvurusunu kabul edilebilir sayarsa temyiz dilekçesini ve varsa ek dilekçeyi karşı tarafa tebliğ eder.
Bu tebliğin 2 hafta içerisinde cevaplanması gerekir. (Temyize cevap dilekçesi)
CMK sisteminde cevabın kendisine ulaşmasından sonra BAM Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından dava dosyası, Yargıtay’a iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilir.
Temyizin Yargıtay süreci, dosyanın Yargıtay’a iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gelmesi ile başlar.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın temel görevi; tebliğname hazırlamak ve bu tebliğnamenin hükmü temyiz eden ve aleyhlerine sonuç doğabilecek görüş içermesi halinde sanık veya müdafi ile müdahil veya vekillerine tebliğ etmektir. Tebliğname ile temyiz edilen kararda temyiz sebebinin bulunup bulunmadığı, varsa neler olduğu ve yetkili dairelerin ne şekilde karar vermesi gerektiği konularındaki mütalaa ortaya konur. Başsavcılık, mütalaasını hazırlarken taraflarca ileri sürülen sebeplerle bağlı değildir.
Dava dosyası Yargıtay’a geldiğinde, Yargıtay bir ön inceleme yapar. Bu ön inceleme dört farklı hususa ilişkindir. Bu hususlar:
- Temyiz davasının süresinde açılıp açılmadığı,
- Verilmiş olan kararın konu itibariyle temyiz edilebilen kararlardan olup olmadığı,
- Temyiz yoluna başvuranın başvuru hakkına sahip olup olmadığı,
- Temyiz dilekçesinin temyiz gerekçelerini içerip içermediği şeklindedir.
Temyiz başvurusunda yani temyiz dilekçesinde bunlar mevcutsa esasa ilişkin incelemeye geçilir.
Temyizde duruşma olur mu?
Temyizde duruşma olur mu sorusu en merak edilen sorular arasındadır. Temyizde duruşma olur mu, hangi hallerde temyizde duruşma olur? Yargıtay temyiz incelemesini kural olarak dosya üzerinden yapar. Peki Yargıtay temyizde duruşma olur mu? Temyizde duruşma olması için iki yol vardır. Bunlar:
- Temyiz edenin temyizde duruşma talebi,
- Temyiz edilen kararın ağır cezalık bir hüküm olması.
Cmk m.299/1 hükmü durumu şöyle özetler; “Yargıtay temyiz incelemesini kural olarak evrak üzerinden yapar. Bununla birlikte on yıl veya daha fazla hapis cezasına ilişkin hükümlerde, temyiz incelemesi duruşmalı olarak yapılır. Bu yönde istemde bulunulabileceği gibi, istem olmasa dahi Yargıtay re’sen duruşma yapmak zorundadır (CMK m.299/1). Uygulamada buna murafaalı temyiz incelemesi de denir.”
Belirtmek gerekir ki, sanık tutuksuz yargılanmakta ise temyiz duruşmasında kendi hazır bulunabileceği gibi avukatı da hazır bulunabilir. Ancak sanık tutuklu ise temyizde duruşma sırasında hazır bulunma hakkı yoktur. (CMK 299/2)
Temyzide duruşma biter bitmez CMK. 231’üncü madde uyarınca hüküm açıklanır. Ancak, kararın her zaman aynı gün verilmesine olanak yoktur. Bu tür durumlarda temyizde duruşma bitiminden sonraki yedi gün içinde kararın verilmesi mümkün olmaktadır. (CMK m.305)
TEMYİZ EDİLEMEYECEK KARARLAR
Bazı hallerde temyize gitmek kanun gereği mümkün değildir. Ceza yargılamasında temyiz edilemeyecek kararlar CMK m.286/2’de sayılmıştır. Buna göre;
- İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adlî para cezalarına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları,
- İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezalarını artırmayan bölge adliye mahkemesi kararları,
- Hapis cezasından çevrilen seçenek yaptırımlara ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak bölge adliye mahkemesince verilen; seçenek yaptırımlara ilişkin her türlü kararlar ve istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararlar,
- İlk defa bölge adliye mahkemesince verilen ve 272 nci maddenin üçüncü fıkrası kapsamı dışında kalan mahkûmiyet kararları hariç olmak üzere, ilk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adlî para cezalarına ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararları,
- Adlî para cezasını gerektiren suçlarda ilk derece mahkemelerinden verilen hükümlere ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararları,
- Sadece eşya veya kazanç müsaderesine veya bunlara yer olmadığına ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararları,
- On yıl veya daha az hapis cezasını veya adlî para cezasını gerektiren suçlardan, ilk derece mahkemesince verilen beraat kararları ile ilgili olarak istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararları,
- Davanın düşmesine, ceza verilmesine yer olmadığına, güvenlik tedbirine ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak bölge adliye mahkemesince verilen bu tür kararlar veya istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararlar,
- Yukarıdaki bentlerde yer alan sınırlar içinde kalmak koşuluyla aynı hükümde, cezalardan ve kararlardan birden fazlasını içeren bölge adliye mahkemesi kararları temyiz edilemez.
CEZA MİKTARINA BAKILMAKSIZIN TEMYİZ EDİLEBİLECEK KARARLAR
CMK m.286/2 kapsamında ceza yargılamasında temyiz edilemeyecek kararlar arasında olsa bile aşağıda sayılan suçlar nedeniyle verilen bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kararları temyiz edilebilir:
- Hakaret (madde 125, üçüncü fıkra),
- Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit (madde 213),
- Suç işlemeye tahrik (madde 214),
- Suçu ve suçluyu övme (madde 215),
- Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama (madde 216),
- Kanunlara uymamaya tahrik (madde 217),
- Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma (madde 217/A),
- Cumhurbaşkanına hakaret (madde 299),
- Devletin egemenlik alametlerini aşağılama (madde 300),
- Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama (madde 301),
- Silâhlı örgüt (madde 314), (Örgüt adına suç işleme-TCK m.220/6 ve örgüte yardım etme-TCK m.220/7 suçları da temyize tabidir.)
- Halkı askerlikten soğutma (madde 318),
- Terörle Mücadele Kanununun 6 ncı maddesinin ikinci ve dördüncü fıkrası ile 7 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan suçlar,
- Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 28 inci maddesinin birinci fıkrası, 31 inci maddesi ve 32 nci maddesinde yer alan suçlar.
- Avukatların, avukatlık görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlar (1136 sayılı kanun m.59).
TEMYİZDE ALEYHE KARAR YASAĞI
CMK m.307/5’te açıklandığı üzere hüküm yalnız sanık tarafından veya onun lehine Cumhuriyet savcısı veya 262 nci maddede gösterilen kimselerce temyiz edilmişse, yeniden verilen hüküm, önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamaz. Bu kurala aleyhte bozma kuralı, aleyhe değiştirme yasağı ya da aleyhe karar yasağı denir.
Ceza yargılamasında aleyhte bozma yasağı, sanığın daha ağır bir ceza ile karşılaşması korkusuna kapılmadan hakkındaki hükmü temyiz edebilmesini sağlamak amacıyla vardır.
Temyiz yoluna sadece sanık lehine gidilmiş olsa dahi, sanık aleyhine bozulmaz diye bir kural yoktur. Ancak, eskisinden daha ağır bir ceza verilemez. Lehe kanun yolu davası üzerine aleyhe değiştirmeme mecburiyeti sonuç ceza bakımındandır. Suç niteliği yönünden bozma kararı verilebilir. Sonuçta eskisinden daha ağır bir ceza verilmezse de, yeni suç niteliğine göre temel cezada artırma ve eksiltme yapılabilir.
TEMYİZ İNCELEMESİ SONUNDA YARGITAY TARAFINDAN VERİLEBİLECEK KARARLAR
Yargıtay ceza dairelerinin esas incelemesinde belirtilen hususları değerlendirdikten sonra verebilecekleri dört karar tipi vardır. Ancak bilinmelidir ki temyiz incelemesinde bozma kural, ıslah istisnadır. Bu karar tipleri şunlardır:
- Temyiz isteminin esastan reddi yani onama
- Hükmün bozulması
- Düşme kararı
- Islah Kararı (Düzelterek onama)
Şu hallerde düzeltilerek onama kararı verilir:
- Olayın daha fazla aydınlanması gerekmeden beraata veya davanın düşmesine ya da alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunması gerekirse,
- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının iddiasına uygun olarak, sanığa yasada yazılı cezanın en alt derecesinin uygulanması uygun görülürse,
- Mahkemece sabit görülen suçun unsurları, niteliği ve cezası hükümde doğru gösterilmiş olduğu halde, sadece yasanın madde numarası yanlış yazılmış ise,
- Hükümden sonra yürürlüğe giren yasa, suçun cezasını azaltmış ve mahkemece sanığa verilecek cezanın belirlenmesinde artırma nedeni kabul edilmemiş veya yeni bir yasayla eylem suç olmaktan çıkarılmışsa, ilk durumda daha az bir cezanın hükmolunması ve ikinci durumda hiç ceza hükmolunmaması gerekirse,
- Sanığın açıkça saptanmış olan doğum ve suç tarihlerine göre verilecek cezanın belirlenmesinde gerekli indirim yapılmamış veya yanlış indirim yapılmış ise,
- Artırma veya indirim sonucunda verilecek ceza süresi veya miktarının belirlenmesinde maddî hata yapılmış ise,
- Türk Ceza Kanunu’ndaki sıralamanın gözetilmemesi yüzünden eksik veya fazla ceza verilmiş ise,
- Harçlar Kanunu ile yargılama giderlerine ilişkin hükümlere ve Avukatlık Kanunu’na göre düzenlenen ücret tarifesine aykırılık mevcutsa.
Son olarak şunu belirtmek gerekir ki temyiz başvurusu, hüküm giyen sanıkların cezalarının ortadan kalması için son şanstır. Temyiz başvurusunun başarısız yapılması sanık hakkında verilen cezanın kesinleşmesine yol açacaktır. Ceza temyiz dilekçesi yazmak ve savunma yapmak ceza avukatı görevlerindendir. İyi ceza avukatı şüphelinin veya sanığın aleyhine dosyada bir delil varsa bile, o delilin hukuka aykırı olduğunu ispatlayarak Yargıtay’ın sanık hakkında verdiği cezanın kaldırılmasını sağlayabilir. Bu sebeple temyiz başvurusu dilekçesi yazdırmak istiyorum diyenler için muhakkak bir ceza avukatından yardım almaları tavsiye edilir.
HIZLI İLETİŞİM
HUKUKİ UYARI: www.mesudebusrakucuk.av.tr resmi kaynak değildir. Paylaşılan tüm veriler bilgi amaçlı olup, olası yanlışlıklardan kaynaklı sorumluluk kabul edilmez. Kullanıcılar sunulan bilgileri ve emsal Yüksek Mahkeme kararlarını resmi kaynaklardan teyit etmelidir.