KOCASI ÖLEN KADININ SOYADI MESELESİ

EŞİ ÖLEN KADIN KENDİ KIZLIK SOYADI ‘NI KULLANMAK İSTERSE (Yargıtay Kararlarıyla…)

Kocası ölen kadın pekala kocasının soyadı nı taşımaktan vazgeçebilir ve kendi (bekarlık) kızlık soyadı na dönmek isteyebilir.

Nitekim 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 23/2. Maddesi;

“Evlenen kadının kaydı kocasının hanesine taşınır. Kocası ölen kadın yeniden evlenmedikçe ölen kocasının aile kütüğünde kalır. Ancak dilerse babasının kütüğüne dönebilir.”  buyurmaktadır.

Ek olarak Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 67. maddesinde ise;

“Kocası ölen kadın yeniden evlenmedikçe ölen kocasının aile kütüğünde kalır ve kocasının soyadı nı taşımaya devam eder. Yazılı talebi halinde bekarlık hanesine dönerek kızlık soyadı nı alıp kapanmış olan nüfus kaydı açılabilir. Bu durumda nüfus kaydının taşınmasına ilişkin form kullanılır” hükmü yer almaktadır.

Burada şunu önemle belirtmek gerekir ki; her ne kadar Türk Medeni Yasası’nın 39. maddesinde “Mahkeme kararı olmadıkça kişisel durum sicilinin hiçbir kaydına düzeltme yapılamayacağı…”,

Yine 1587 sayılı Nüfus Yasası’nın 11. maddesinde “kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça Nüfus Kütüklerinin hiçbir kaydının düzeltilemeyeceği…” belirtilmiş olsa da, kocası ölen kadının, ölen kocasının soyadı nı bırakıp yalnızca kendi kızlık soyadı nı nüfusuna tescil ettirmek istediği durumlarda kesinleşmiş bir mahkeme kararına ihtiyaç yoktur.

Bir başka anlatımla,

Kocası ölen kadın, kendi nüfus kaydından ölen kocasının soyadını sildirip, yalnızca kendi bekarlık (kızlık) soyadını tescil ettirmek isterse bunun için mahkeme nezdinde soyadı değiştirme/düzeltme davası açmasına gerek yoktur.

KOCASI ÖLEN KADIN, YAZILI TALEBİ HALİNDE BABASININ KÜTÜĞÜNE DÖNEREK BEKARLIK SOYADI NI ALIP KAPANMIŞ NÜFUS KAYDINI AÇTIRABİLİR.

5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu ve bu kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmeliğe göre BU İŞLEM BİR İDARİ İŞLEMDİR VE HERHANGİ BİR MAHKEME KARARI GEREKTİRMEZ. Hatta bu hususta açılmış bir dava varsa yerel mahkeme derhal bu davayı görev yönünden reddetmelidir.

Kocası ölen kadının, kocasının soyadı nı bırakıp, babasının kütüğüne dönerek bekarlık soyadı nı davasız-mahkemesiz nüfusa tescil ettirebileceğine ilişkin Yargıtay Kararı aşağıdaki şekildedir;

T.C. YARGITAY 18. HUKUK DAİRESİ’NİN 28.02.2011 TARİHLİ, 2011/209 ESAS ve 2011/2742 KARAR SAYILI KARARI

— SOYADI DEĞİŞTİRME DAVASI ( Kocası Ölen Kadının Yazılı Talebi Halinde Babasının Kütüğüne Dönerek Kızlık Soyadı nı Alıp Kapanmış Nüfus Kaydının Açılabileceği – İsteminin İdari Bir İşlem Olduğu/Dava Dilekçesinin Görev Yönünden Reddi Gereği )

— KADININ SOYADINI DEĞİŞTİRMESİ ( Kocası Ölen/Yazılı Talebi Halinde Babasının Kütüğüne Dönerek Bekarlık Soyadı nı Alıp Kapanmış Nüfus Kaydının Açılabileceği – Dava Dilekçesinin Görev Yönünden Reddi Gereği/İstemin İdari Bir İşlem Olduğu )

— İDARİ İŞLEM ( Kocası Ölen Kadının Yazılı Talebi Halinde Babasının Kütüğüne Dönerek Bekarlık Soyadı nı Alıp Kapanmış Nüfus Kaydının Açılabileceği – Soyadı Değişikliği Dava Dilekçesinin Görev Yönünden Reddi Gereği )

5490/m. 23/2
Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik/m. 67

ÖZET : Davacı tarafından açılan soyadı değişikliği davasında, mahkemece davacının vefat eden kocasının soyadının davacının kızlık soyadı olarak düzeltilmesine karar verilmiştir.

5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 23/2. maddesinde, “Evlenen kadının kaydı kocasının hanesine taşınır. Kocası ölen kadın yeniden evlenmedikçe ölen kocasının aile kütüğünde kalır. Ancak dilerse babasının kütüğüne dönebilir.” hükmündedir.

Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 67. maddesinde ise “Kocası ölen kadın yeniden evlenmedikçe ölen kocasının aile kütüğünde kalır ve kocasının soyadını taşımaya devam eder. Yazılı talebi halinde bekarlık hanesine dönerek bekarlık soyadı nı alıp kapanmış olan nüfus kaydı açılabilir. Bu durumda nüfus kaydının taşınmasına ilişkin form kullanılır” hükmü yer almaktadır.

Buna göre, davacının isteminin idari bir işlem olduğu dikkate alınarak dava dilekçesinin görev yönünden reddi gerekir.

DAVA : Davacı S. Kö. ile davalı Nüfus Müdürlüğü arasındaki davada Tarsus 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ve Yargıtay’ca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunan 18.06.2008 günlü ve 2007/414-2008/100 sayılı kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu savıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24.12.2010 gün ve Hukuk-2010/322137 sayılı yazısıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulması istenilmiş olmakla,

dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı tarafından açılan soyadı değişikliği davasında, mahkemece davacının vefat eden kocasının soyadı olan Kö. soyadının davacının kızlık soyadı olan Ka. olarak düzeltilmesine karar verildiği ve kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.

5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 23/2. maddesinde, “Evlenen kadının kaydı kocasının hanesine taşınır. Kocası ölen kadın yeniden evlenmedikçe ölen kocasının aile kütüğünde kalır. Ancak dilerse babasının kütüğüne dönebilir.” hükmündedir.

Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 67. maddesinde ise “Kocası ölen kadın yeniden evlenmedikçe ölen kocasının aile kütüğünde kalır ve kocasının soyadını taşımaya devam eder. Yazılı talebi halinde bekarlık hanesine dönerek bekarlık soyadını alıp kapanmış olan nüfus kaydı açılabilir. Bu durumda nüfus kaydının taşınmasına ilişkin form kullanılır” hükmü yer almaktadır.

Buna göre, davacının isteminin idari bir işlem olduğu dikkate alınarak dava dilekçesinin görev yönünden reddi gerekirken davanın esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

Kabule göre de;

5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36/1-a maddesinde “Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır” hükmü yer almaktadır.

Davacının avukatına verdiği vekaletnamede ikametgah adresi Gaziantep olarak belirtilmiş olmasına ve dava dilekçesinde başkaca adres belirtilmemiş olmasına rağmen, anılan Kanunla getirilen ve re’sen dikkate alınması gereken yetki hükmü gözetilmeden karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.’nun 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına BOZULMASINA …

İsim Değiştirme Davası nedir, nasıl açılır, ne kadar sürer, kaç kere açılabilir gibi soruları yanıtladığımız yazımız için buraya tıklayın.

TÜRK HUKUKUNDA KADININ SOYADI MESELESİ ile ilgili buraya tıklayın.

Similar Posts

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir