KAÇAK ELEKTRİK BORCU KONULU İTİRAZIN İPTALİ DAVALARINDA İCRA İNKAR TAZMİNATINA HÜKMEDİLEMEZ.
YAZININ İÇERİĞİ: Kaçak Elektrik konulu İtirazın İptali Davasında İcra İnkar Tazminatı hükmedilir mi? Örnek yargıtay kararı.
Elektrik şirketleri bazen bir hatadan kaynaklı olarak bazen de gerçekten bir kaçak elektirik kullanımı söz konusu olduğunda, ilgili kişiler hakkında kaçak elektriğe ilişkin yaptırımlar uygularlar. Bu yaptırımlar, kaçak elektrik kullanımının türüne bağlı olarak bazen savcılığa suç duyurusunda bulunmakla, bazen de kişinin yaralandığı elektriğini kesmekle birlikte kişiye kullandığı kaçak elektrikle alakalı borcunu ödemesini istemesi şeklinde olur. Buna bağlı olarak ilgili kişilere önce kaçak elektrik bildirimi yapılır ve borcu ödemeleri istenir. Bu borcu ödemeyen kişi hakkında ise icra takibine geçilir. İlgili kişi ise icra takibine itiraz ederse şayet sözü edilen icra takibi durur. Bu takibin devam etmesi için ise elektrik şirketinin ilgili kişiye karşı itirazın iptali davası açması gerekmektedir.
Bilindiği üzere itirazın iptali davalarında alacak likitse yani belirlenebilir durumdaysa ve borçlunun itirazında haksız olduğuna karar verildiği takdirde alacaklı-davacı lehine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilir. Kaçak elektrik kullanımına bağlı doğan borcu konu alan itirazın iptali davasında ise Yargıtay, borcun haksız fiil kaynaklı olmasından dolayı alacağın bilinebilir nitelikli olmadığına vurgu yaparak alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmeyeceğini hükmetmektedir. İlgili yargıtay kararı aşağıdaki gibidir:
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2009/17921 Esas, 2009/19910 Karar ve 14/12/2009 Tarihli kararı
“… Davada kaçak elektrik tüketiminden doğan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istenilmiştir. İİK.67/2. maddesi hükmü uyarınca itirazın iptali davalarında alacağın belli ve bilinebilir (likit) olması durumunda istek halinde yerleşmiş Yargıtay kararları doğrultusunda icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmekte ise de, icra takibine konu alacağın haksız fiilden kaynaklanması ve alacağın gerçek miktarının ancak mahkeme hükmü ile belirleneceği, likit olmadığı dikkate alındığında davacı tarafın icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, davacı yararına inkar tazminatına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir…“
HIZLI İLETİŞİM
BU YAZIMIZ DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:
