mahkemeden izin almadan cinsiyet değişikliği ameliyatı olanlar kimlik alabilir mi istanbul avukat cinsiyet değiştirme avukatı

MAHKEMEDEN İZİN ALMADAN CİNSİYET DEĞİŞTİRENLER YENİ KİMLİK ALABİLİR Mİ?

mahkemeden izin almadan cinsiyet değişikliği ameliyatı olanlar kimlik alabilir mi istanbul avukat cinsiyet değiştirme avukatı

YAZININ İÇERİĞİ: Mahkemeden izin almadan cinsiyet değiştirenler yeni cinsiyetini nüfus kaydına işletebilir mi, yeni kimlik alabilir mi? Dava açmadan cinsiyet değiştirebilir miyim? Mahkeme izni olmadan cinsiyet değişikliği gerçekleştiren bu kişilerin hukuki statüsü ne olacaktır? Örnek Yargıtay Kararı | İstanbul Bakırköy

Mahkemeden izin almadan cinsiyet değiştirenler yeni cinsiyetini nüfus kaydına işletebilir mi?

Türk Hukuk Sisteminde, kişilerin cinsiyet değiştirebilmeleri ancak Türk Medeni Kanunumuzun 40. Maddesinde sayılan şartların sağlanmasına ve öncelikle mahkemeden bu hususa ilişkin izin alınmasına bağlıdır. Bu konuyu detaylıca açıkladığımız “Cinsiyet Nasıl Değiştirilir?” yazımıza ulaşmak için buraya tıklayın.

Cinsiyet değişikliği ameliyatı olmak isteyen bireyler, öncelikle mahkemeden cinsiyet değişikliği ameliyatı olmak için bir izin kararı almalıdır. Zira T.C. Anayasası’nın 17. Maddesinin 2. fıkrasında “Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz.” hükmetmektedir.

Bu kapsamda mahkemeden izin almadan bu ameliyatı olan bireylerin hem hukuki statüsü sıkıntıya girecek hem de bu ameliyatı yapan doktorlar ve diğer sağlık çalışanları hakkında cezai ve idari işlem yürütülmesi söz konusu olabilecektir.

Her ne kadar Anayasa ve Türk Medeni Kanunu çerçevesinde, mahkemelerce izin kararı olmadan cinsiyet değişikliği ameliyatı olmak mümkün değilse de bir şekilde bir kişi, mahkemeden izin almadan bu ameliyatı geçirmiş olabilir ki bu izni almadan bu tarz tıbbi operasyon geçirenler günümüzde dahi az da olsa görülmektedir. Peki mahkeme izni olmadan cinsiyet değişikliği gerçekleştiren bu kişilerin hukuki statüsü ne olacaktır?

Mahkeme izni olmadan cinsiyet değişikliği gerçekleştiren bu kişilerin hukuki statüsü nedir?

Şüphesiz ki; bir kişinin cinsiyet değiştirerek ameliyatla erkek ya da kadın olup nüfus kayıtlarında ise güncel fiili durumundan farklı olarak biyolojik cinsiyetinde görünmesi, kişiler hukuku ve genel anlamda da kamu düzeni açısından büyük sorunları beraberinde getirecektir.

Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki; dava açmadan yani mahkeme izni olmadan gerçekleşen cinsiyet değişikliğinin hukukî sonucunun ne olacağı kanunlarda belirtilmemiştir.

Bu halde, bu konuda emsal kararlara bakmaktan başka çare yoktur. Aşağıda yer verilen Yargıtay kararında, mahkemeden izin almadan bir şekilde cinsiyet değişikliği ameliyatı geçiren bireyin kimlik talebi davasında (nüfus kayıtlarında cinsiyet hanesini düzeltilmesi davası), bu davanın esasen, cinsiyet değişikliği ameliyatı için izin davası gibi düşünülerek karar verilmesi gerektiğine işaret etmiştir.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 08.06.2009 Tarihli, 2009/8179 Esas ve 2009/11096 Karar sayılı kararı:

…Davacı ruh sağlığı ve görünüm itibariyle transseksüel yapıda olduğunu, geçirdiği operasyon sonucu kadın olduğunu, bu durumun nüfus kayıtları ile uyumlu olmadığını, nüfus kaydında cinsiyetinin kadın, adının ise E. olarak düzeltilmesini istemiştir.

Getirtilen belgelerden davacının özel bir hastanede operasyon geçirdiği anlaşılmaktadır. Esasen anılan operasyondan önce İzmir Asker Hastanesi’nin 14.10.2005 tarihli raporunda davacının, ileri derecede psikoseksüel bozukluk (homoseksüalite, transseksüalizm, transvestizm) tanısıyla askerliğe elverişli olmadığı belirtilmektedir.

Davacının dava dilekçesindeki isteği Türk Medeni Kanununun md.40/1 uyarınca cinsiyet değişikliğine izin verilmesi isteğini de kapsamaktadır (HUMK.md.76). Mahkemece ameliyata ilişkin evraklar da eklenmek suretiyle davacının bir eğitim ve araştırma hastanesine sevki ile transseksüel yapıda olup olmadığı, cinsiyet değişikliğinin ruh sağlığı açısından zorunlu bulunup bulunmadığının ve üreme yeteneğine sahip olup olmadığının araştırılması ve sonucu uyarınca izin isteği konusunda bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru  görülmemiştir…”

Yine Yargıtay’ın aşağıda yer verdiğimiz bir başka kararında da mahkemeden izin almadan cinsiyet değişikliği ameliyatı geçirildikten sonra açılan kimlik davalarının tıpkı bir bir cinsiyet değişikliğine izin davasıymış gibi değerlendirilmesi gerektiğine hükmetmiştir.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 13.12.2010 tarihli, 2009/19039 Esas ve 2010/20942 Karar sayılı kararı:

“… Davacı ruh sağlığı ve görünüm itibarıyla transseksüel yapıda olup, geçirdiği operasyon sonucu erkek olduğunu, bu durumun nüfus kayıtları ile uyumlu olmadığını beyanla, nüfus kaydındaki cinsiyetinin erkek, adının da F.E.olarak düzeltilmesini istemiştir.

Davacının sunduğu belgelerden Almanya’da özel bir hastanede operasyon geçirdiği, yargılama sırasında sevkedildiği Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalınca düzenlenen 11.07.2008 tarihli raporda da kişide “cinsel kimlik bozukluğu, cinsel yönden kadınlara ilgi duyan” tanısı konulduğu, bu haliyle Türk Medeni Kanununun 40.maddesi uyarınca transseksüel yapıda olduğu, cinsiyett değişikliğinin ruh sağlığı açısından zorunlu bulunduğu, üreme yeteneğinden sürekli biçimde yoksun olduğu, tıbben uygun bir cinsiyet değiştirme operasyonu gerçekleştiğine karar verildiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır.

Olayları açıklamak, taraflara hukuki nitelendirmeyi yapmak hakime aittir (HUMK.md.76, 4.06.1958 gün ve 15/6 sayılı İBK.). Davacının dava dilekçesindeki isteği Türk Medeni Kanununun 40/1.maddesinde düzenlenen cinsiyet değişikliğine izin istemini de içermektedir. Yukarıda açıklanan hususlar ve toplanan deliller çerçevesinde davacının cinsiyet değişikliğine izin istemi hakkında bir karar vermek gerekirken yazılı gerekçeyle ret hükmü kurulması bozmayı gerektirmiştir…”

Emsal kararlardan anladığımız üzere, Yargıtay cinsiyet değişikliği davalarının mahkeme izni ve kimlik davası olarak iki aşamalı olması prosedüründen taviz vermeyerek, mahkemeden herhangi bir izin almaksızın cinsiyet değiştirme ameliyatı geçiren bireylerin dahi kimlik almak için önce yine sanki ameliyat olmamışçasına mahkemeden izin kararı almasını zorunlu görmektedir.

Yine de bu konuda detaylı bir kanuni düzenleme bulunmaması ve emsal kararların az sayıda olması karşısında bu tür davaların riskli ve çetrefilli olduğunu unutmayarak, bu alanda uzman profesyonel bir avukatla cinsiyet değiştirme avukatı beraber sürecin yönetilmesi sizlere tavsiyemiz olacaktır. Resmi ikameti İstanbul’da olanların davayı İstanbul’da açması gerekir, örneğin kişinin ikameti İstanbul Bakırköy de olması durumunda dava İstanbul Bakırköy adliyesinde açılacaktır ve bu kapsamda kişiler İstanbul barosuna kayıtlı avukat, Bakırköy çevresinde çalışan avukat ya da İstanbulda cinsiyet değiştirme davalarına bakan avukatlardan destek alabilirler.


HIZLI İLETİŞİM


BU YAZILARIMIZ DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

HUKUKİ UYARI
www.mesudebusrakucuk.av.tr resmi kaynak değildir. Paylaşılan tüm veriler bilgi amaçlı olup, olası yanlışlıklardan kaynaklı sorumluluk kabul edilmez. Kullanıcılar sunulan bilgileri ve emsal Yüksek Mahkeme kararlarını resmi kaynaklardan teyit etmelidir.

istanbul avukat bakırköy avukat

avukat

cinsiyet değişikliği davası

cinsiyet değiştirdikten sonra yeni kimlik

Similar Posts