Maaş Haczi Talebi Örneği, Maaş Haczi Müzekkeresi. Maaş Haczine Cevap Yazısı. Maaş Haczi İle Alakalı Emsal Kararlar

Maaş Haczi Talebi Örneği – Müzekkeresi – Maaş Haczine Cevap Yazısı

Maaş Haczi Talebi Örneği, Maaş Haczi Müzekkeresi. Maaş Haczine Cevap Yazısı. Maaş Haczi İle Alakalı Emsal Kararlar

Maaş haczi talebi örneği. Maaş Haczi Müzekkeresi Örneği. Maaş Haczine Cevap Yazısı Örneği. Maaş Haczi İle Alakalı Emsal Kararlar. Maaş Haciz Talebi Örneği – Müzekkeresi – Dilekçesi.

UYAP Maaş Haczi Talebi – Maaş Haczi Talebi Örneği – Maaş Haczi Müzekkeresi Dilekçesi

T.C. ………. İCRA DAİRESİNE

Dosya No: 2020/1904 Esas

TALEP EVRAKI

İşlem Yapılacak Borçlunun Adı-Soyadı: ……………., TCKN:  ………….

…………………………………. ŞİRKETİ ‘ de Çalışan Özel durumuna göre maaşının 1/4 üne, tazminatlarının, sosyal hak ve alacaklarının tamamına, emekli ikramiyesine (maaş haciz talebi için varsa UETS Tebliği, yoksa normal tebligat talebi) haciz konulmasını talep ederim. …/…/…….

                                                                                                                                 Alacaklı …………………………..

Maaş Haciz Müzekkeresi Cevabı Örneği – Maaş Haczi Cevap Dilekçesi Örneği

Maaş haczi cevap dilekçesi işveren tarafından icra müdürlüğüne verilir.

T.C. ……………… İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NE

Dosya No: 202../… E.

Borçlu: [Borçlunun Adı Soyadı – T.C. Kimlik No]

Konu: Maaş haczi müzekkeresine cevaptır.

İcra dosyanız kapsamında, işyerimizde çalışmakta olan borçlu [Adı Soyadı, T.C. Kimlik No] hakkında gönderilen maaş haczi müzekkereniz tarafımıza …/…/202.. tarihinde tebliğ edilmiştir.

Şirket kayıtlarımızın incelenmesi sonucunda; borçlu [Adı Soyadı], firmamızda [görev/pozisyon] olarak çalışmakta olup, aylık net maaşı …… TL’dir.
İlgili dosyanız kapsamında borçlunun maaşından, İcra ve İflas Kanunu’nun 83. maddesi uyarınca kesinti yapılacak ve icra dairesine ödemeler düzenli olarak gönderilecektir. İlk kesinti, …/…/2024 tarihli maaş bordrosundan itibaren başlayarak, dosyanıza gönderilecektir.

Bilgilerinize sunar, gereğini arz ederiz. Saygılarımızla,

Ek: Maaş bordrosu

[Şirket/İşyeri Adı]
Yetkili İmza
Ad Soyad – Unvan
Adres
Telefon – E-posta

⚠️ Alternatif Durumlar İçin Hazır Cümleler:

🔹 Borçlu artık çalışmıyorsa:

“İlgili kişi …/…/202..  tarihinde işten ayrılmış olup, halen firmamızda çalışmamaktadır. Bu nedenle maaş haczi işlemi uygulanamayacaktır.”

🔹 Borçlu ücretsiz izindeyse / gelir elde etmiyorsa:

“Borçlu …/…/202.. tarihinden itibaren ücretsiz izindedir ve bu süre boyunca ücret ödemesi yapılmamaktadır.”

🔹 Borçlunun maaşında başka kesintiler varsa:

“Borçlunun maaşında, daha önceki icra dosyaları kapsamında halihazırda kesinti yapılmaktadır. İcra mevzuatı gereğince, maaştan aynı anda yalnızca bir dosya için kesinti yapılabileceğinden, alacağınızın tahsili amacıyla dosyanız sıraya alınmış olup, şu an itibarıyla sıradadır.”

İcra Dairesinin Gönderdiği Maaş Haciz Müzekkeresi Örneği

İcra dairesi tarafından, üçüncü kişi konumundaki işverene gönderilen maaş haciz müzekkeresi örneğinin PDF formatına aşağıdan ulaşabilirsiniz.

MAAŞ HACZİ İLE ALAKALI EMSAL YARGI KARARLARI

MAAŞ HACZİ İLE ALAKALI EMSAL YARGI KARARLARI

Maaşın 1/4’ünden fazlasının haczine verilen rıza, kesintiden sonra olursa geçerlidir.


“…İİK.nun 83/a maddesi gereğince borçlunun haczinden önceki bir dönemde haczi mümkün olmayan bir mal veya hakkın haczedilebileceğine dair alacaklıya yapmış olduğu anlaşma geçerli değildir. Anılan maddenin amacını açıklayan gerekçesinde de …. borçlunun haczinden önce sonuçlarını tahmin edemeyeceği cihetle bir mal veya maaş yahut ücretin haczedilemeyeceği yolunda şikayette bulunmayacağını bildirmesinin, lehine olan yasa hükmünün uygulanmasından feragat etmesinin hükümsüz sayılacağı, zira bir malın ne derece haczedilemez olduğunun borçlunun ve ailesinin haciz anındaki durumlarına göre saptanabileceği ifade olunmuştur.


Somut olayda,  takip kesinleştikten sonra çalıştığı kurumdan alınan maaşının ¼ üne haciz konulmuş olup kurumdan verilen cevapta dosya haczinin 6. sırada olduğunu ve sırası geldiğinde kesinti yapılacağı bildirilmiştir. Bu arada menkul haczi için evine gidildiğinde  maaşından  borcuna istinaden maaşının tamamının kesilmesine  muvafakat etmiş ise de daha henüz bu dosya için  maaşından kesinti yapılmadan önce yapılan muvafakat beyanı yukarıda açıklanan gerekçe ile İİK.nun 83/a maddesine aykırı olup bu durumda istemin bu gerekçe ile kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir…” 
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 2011/24691 Esas  ,  2012/9643 Karar, 27.03.2012 Tarih

Yurtdışından alınan emekli maaşının tamamı haczedilemez.


“…Her ne kadar Dairemizin yurtdışından alınan emekli maaşının tamamının haczini engelleyen özel bir yasa hükmü bulunmadığından bahisle, yurtdışı emekli maaşlarının tamamının haczedilebileceğine dair içtihatları bulunmakta ise de, Yargıtay HGK.nun önüne gelen benzer bir konuda verdiği 2009/12-166 esas sayılı, 10.6.2009 tarihli kararından sonra bu görüş değiştirilerek yurtdışından bağlanan emekli maaşları, İİK.nun 83.maddesi kapsamında değerlendirilmeye başlanılmış, “Kısmen haczi caiz olan şeyler” başlığını taşıyan söz konusu maddede “tekaüt maaşları….borçlu ve ailesinin geçinmeleri için icra müdürünce lüzumlu olarak takdir edilen miktar tenzil edildikten sonra haczolunabilir. Ancak haczolunacak miktar bunların dörte birinden az olamaz. Birden fazla haciz varsa sıraya konur. Sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemez.” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu bağlamda, Yargıtay HGK.nun 10.6.2009 tarihli kararı Dairemizce de benimsenerek, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilmiştir.

Somut olayda borçlunun Alman … ….. Şirketinden, SGK kanalı ile aldığı emekli maaşının tamamı üzerine haciz konulmuş olup, borçlu vekili yurt dışından aldığı emekli maaşına konulan haczin iptalini şikayet yolu ile icra mahkemesinden talep etmiştir. Yukarıda yazılan ilkeler uyarınca borçlunun emekli maaşına İİK.nun 83.maddesi çerçevesinde maaşın 1/4’ünden az olmamak üzere haciz konulması gerekirken maaşın tamamına haczi konulması isabetsizdir…”
 Yargıtay 12 Hukuk Dairesi, 2010/20145 Esas, 2011/663 Karar, 15/02/2011 Tarih.

Tıpkı maaş haczinde olduğu gibi işçinin prim ve ikramiyesinin 1/4’ünden fazlasına da haciz konulamaz.

“4857 Sayılı Kanun’un 35. maddesine göre; işçinin almakta olduğu ücretin 1/4’ünden fazlası haczedilemez. İkramiye, toplu sözleşme farkı ve nema da ücretten sayılacağından onların da aynı koşullarda haczini engelleyen bir yasa hükmü yoktur. 6772 Sayılı Kanun’un 4. maddesinde ise; “fazla mesai, evlilik, çocuk zamları veya primleri, ayni yardımlar, hafta ve genel tatil ücretleri gibi esas ücrete munzam tediyelerin haczedilemeyeceği” belirtilmiştir.

O halde mahkemece, taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda borçluya maaşı dışında yapılan ikramiye ödemelerinin 1/4’ünü aşan kısmı üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin tümden reddi isabetsizdir.” Yargıtay 12. Hukuk Dairesi E. 2015/8926 K. 2015/20037 T. 8.9.2015

Maaşın dörtte birinden fazla haczedilmesine karşı 7 gün içinde şikayet hakkı vardır.

“İİK’nın 83. maddesi uyarınca ‘maaşın dörtte birinden az olmamak üzere’ haciz yapılması mümkündür. Ancak bu maddeye aykırı olarak haciz yapıldığından bahisle merci nezdinde yapılacak şikayetler yasal 7 günlük süreye tabidir” Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 01.06.1995 Tarih, 1995/8242 Esas, 1995/8100 Karar

Maaş haczi İİK 355-356’ya, emekli ikramiyesi ve tazminatlar gibi üçüncü kişi alacakları ise İİK 89/1’e göre yapılır.

“…Borçlunun maaş ve ücretinin haczi İİK’nun 355 ve devam eden madde hükümlerine göre yapılır… İİK.nun 355.maddesi hükümlerine riayet etmeyenlerin sorumluluğu, İİK.nun 356.maddesine göre, kesinti yapılmayan miktar ile sınırlıdır.

İİK’nun 356. maddesi maaş ve ücretler hakkında olup emekli ikramiyesi ve tazminatlar bu madde kapsamında değerlendirilemez. Borçlunun üçüncü kişilerde bulunan alacağının haczi ancak İİK’nun 89/1. ve devamındaki maddelerde belirtilen prosedür ile mümkündür.” Yargıtay 12.Hukuk Dairesi, 2014/25798 Esas,2014/31238 Karar, 23.12.2014 Tarih

Davacının emekli maaşından yapılan kesintilere uzun süre itiraz etmemesi zımni rıza sayılır, bu nedenle geçmiş kesintilerin iadesi reddedilir, sadece şikayet sonrası yapılan kesintiler geri alınabilir.


“…Somut olayda, davacı borçlunun emekli maaşına haciz konulmasına ve maaşından kesinti yapılmasına açık rızası yok ise de, haciz ve ilk kesinti tarihinin üzerinden uzunca bir süre geçmesine rağmen davacı bu duruma açıkça karşı koymayarak zımni rıza göstermiştir. Ancak 18/01/2011 tarihinde İcra Hukuk Mahkemesine şikayette bulunarak haciz ve kesinti işlemine karşı açıkça rıza göstermeme iradesini ortaya koymuştur. Bu hal ve şartlar altında, davacının geçmişe dönük yapılan kesintilerin iadesini istemesi Medeni Kanunun 2. maddesindeki dürüstlük kuralına aykırılık teşkil eder.

Şu halde, sadece İcra Hukuk Mahkemesine yapılan şikayet tarihinden sonra yapılan kesintilerin iadesine karar verilmesi gerekirken, davacının zımni rıza gösterdiği dönemi de kapsayacak şekilde istemin tümden kabulüne karar verilmesi doğru değildir.” Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2013/2174 Esas,  2014/702 Karar, 21/01/2014 Tarih

Borçlunun işçi statüsü araştırılarak, işçi ise maaşının ¼’ünden fazlasına haciz konulamayacağı, değilse İİK 83. maddeye göre karar verilmesi gerekir.


“…O halde, mahkemece, 4857 Sayılı Kanunun 35. maddesine göre, işçinin almakta olduğu maaşının ancak ¼’ü haczedilebileceğinden, öncelikle şikayetçi borçlunun işçi statüsünde çalışıp çalışmadığı araştırılarak, işçi olması halinde maaşının ¼’ünden fazlası haczedilemeyeceğinden şikayetin kabulüne, işçi olmaması halinde ise, İİK.nun 83.maddesi kapsamında araştırma yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir…” Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/33364 Esas,  2011/14794 Karar, 07/07/2011 Tarih

Borçlu emekli olduğunda veya işten ayrıldığında, tazminat alacağı maaş haczi müzekkeresiyle haczedilemez.

“… Alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, takibin kesinleşmesi üzerine borçlunun çalışmakta olduğu şirkete 12.09.2012 tarihli maaş haczi müzekkeresi gönderildiği, bu haciz müzekkeresinde, ‘borçlunun emekli olması veya işten ayrılması durumunda tazminat alacağının’ haczine karar verildiği, alacaklının talebi üzerine yapılan sorgulamada borçlunun çalıştığı işyerinden ayrıldığının tespiti üzerine şikayetçi şirkete gönderilen 16.06.2014 tarihli muhtırada, ‘icra dosyasına gönderilmesi gereken tüm tazminatlardan (kıdem tazminatı, ihbar tazminatı) hiçbiri ödenmediğini gibi işten çıktığı bildirilmediğinden, 7 gün içinde ödeme yapılmaması halinde İİK 356. madde gereği tahsil yoluna gidileceği’ hususunun ihtar edildiği, şikayetçinin icra mahkemesine başvurusunda borçluya işten ayrılırken herhangi bir tazminat ödemesi yapılmadığını ileri sürerek 12.09.2012 tarihli haciz müzekkeresi ile 16.06.2014 tarihli muhtıranın iptalini talep ettiği, mahkemece, ‘12.09.2012 tarihli haciz müzekkeresinin yargıtay kararları ve hukuka uygun olduğu, 16.06.2014 tarihli muhtıranın da İİK’nun 355. ve 356. maddelerine uygun olduğu’ gerekçeleri ile şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.

İİK’nun 356. maddesi maaş ve ücretler hakkında olup emekli ikramiyesi ve tazminatlar bu madde kapsamında değerlendirilemez. Borçlunun üçüncü kişilerde bulunan alacağının haczi ancak İİK’nun 89/1. ve devamındaki maddelerde belirtilen prosedür ile mümkündür.

O halde; mahkemece; şikayetin kabulü ile, şikayetçiye gönderilen 12.09.2012 tarihli haciz müzekkeresinin tebliği, tazminat alacağının haczi yönünden, İİK’nun 356. maddesinde yazılı hüküm ve sonuçları doğurmayacağından şikayetçiye gönderilen 16.06.2014 tarihli muhtıranın iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir…” Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2014/25798 Esas,  2014/31238 Karar, 03.12.2014 Tarih

Emekli ikramiyesi ve tazminatların haczi maaş haczi müzekkeresi ile değil, İİK’nun 89/… ve devamındaki maddelerde belirtilen prosedür ile mümkündür.

 “…Alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, takibin kesinleşmesi üzerine borçlunun çalışmakta olduğu şirkete “borçlunun emekli olması veya işten ayrılması halinde alacağı tazminatların (ihbar, kıdem v.b) haczine” ilişkin müzekkere yazıldığı, dosyanın yenilenmesinden sonra ….03.2015 tarihinde haczin devam ettiğinin işveren şirkete bildirildiği, işveren şirketin 05.06.2015 tarihli cevabi yazısında borçlunun ….03.2015 tarihinde emekli olduğu, kurumda hiçbir alacağının bulunmadığının belirtildiği, alacaklının talebi ile şikayetçi şirkete gönderilen 06.07.2015 tarihli müzekkere ile “emekli ikramiyesi borçluya ödenmiş ise dosya borcunun (borçluya emekli ikramiyesi borç miktarından düşük ödendi ise ödeme miktarının) yazının tebliğinden itibaren yedi gün içinde müdürlük hesabına gönderilmesinin” ihtar edildiği akabinde icra müdürlüğünce 03.08.2015 tarihli karar ile işveren şirketin banka hesaplarına tahsilde tekerrür olmamak üzere haciz konulmasına karar verildiği, şikayetçi şirket vekilinin icra mahkemesine başvurusunda dosya işlemden kaldırıldığından şirketin sorumlu olmayacağını, emekli ikramiyesi ileride doğması muhtemel bir alacak olduğundan haczinin mümkün bulunmadığını belirterek müvekkili şirketin banka hesabına konulan bloke kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.

İİK’nun 356. maddesi maaş ve ücretler hakkında olup emekli ikramiyesi ve tazminatlar bu madde kapsamında değerlendirilemez. Borçlunun üçüncü kişilerde bulunan alacağının haczi ancak İİK’nun 89/… ve devamındaki maddelerde belirtilen prosedür ile mümkündür. O halde; mahkemece; şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.” Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 2016/4997 Esas,  2016/23632 Karar

İşveren, işçinin maaşından haciz kesintisi yapmasına rağmen bu kesintileri icra dosyasına yatırmazsa maddi ve manevi tazminat sorumluluğu doğabilir.

“…Dosya arasında bulunan…İcra Müdürlüğü’nün 2010/700 takip sayılı dosyasında davalı tarafça icra müdürlüğüne davacının maaşına haciz konulduğunun bildirilmiş olmasına rağmen maaşından yapılan kesintilerin icra dosyasına ödenmediği görülmüştür.

Mahkemece uzman bilirkişi heyetinden rapor alınarak davalı işverenin davacı işçinin ücretinden yaptığı kesintilerin icra dosyasına yatırılmaması nedeni ile davacının evinin icra yolu ile satılmasından dolayı davacının evinin değeri ve işverenin eylemi de değerlendirilerek maddi bir zararının olup olmadığı belirlenmelidir. Bu belirleme sırasında davacıya ait evin icra yolu ile satılmasının davalının eyleminden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, davalının davacının ücretinden yaptığı kesintilerin icra dairesine ödememesinin evin satılmasında etkili olup olmadığı da özellikle araştırılarak davacının maddi ve manevi tazminat talepleri hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir…” Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, 2017/22208 Esas,  2019/11083 Karar, 20.05.2019 Tarih.

Mahkeme kararıyla hükmedilmiş ve kişinin yaşamını idame ettirmesi için zorunlu olan nafakalar (örneğin yoksulluk, iştirak nafakası), birikmiş dahi olsa haczedilemez.

“…Taraflar arasında görülmekte olan boşanma davası sırasında 07.12.2000 tarihli ara kararı ile alacaklı lehine aylık 35.000.000.-TL. tedbir nafakasına hükmedilmiş 01.05.2001 tarihinde alacaklı tarafından genel haciz yolu ile bu nafaka takibe konu edilmiştir. Bilahare 21.06.2001 tarihli boşanma ilamı ile dava tarihinden itibaren aylık 50.000.000.-TL. yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ve bu nafaka alacağı da 07.01.2002 tarihli takiple ilamlı icraya konu edilmiştir.

Borçlu koca aynı ilamda lehlerine verilen ücreti vekalet ile ilgili yaptığı 2001/2379 esas sayılı dosyada birikmiş nafaka alacağı üzerinden kendi alacağı için haciz konulmasını istemesi üzerine icra müdürlüğünce para üzerine haciz konulmuştur. Alacaklının İİK.’nun 83. maddesine aykırı olduğundan bahisle Mercie yaptığı şikayet, birikmiş nafakaların haczinin mümkün olduğundan bahisle Mercice reddedilmiştir.

Öncelikle belirtmek gerekir ki, ilama müstenit olan nafakadan kastedilen şey, dava sırasında hakimlikçe kişinin yaşamını sürdürmek için öncelikle ve zaruri olarak hükmedilen bir para olup, ara kararı ile takibe konulmasındaki amaçta dava sonucu beklenmeksizin nafakanın bir an önce tahsilinin gerekmesidir. Başka bir anlatımla nafakanın ilama bağlanıp bağlanmaması bu gibi hallerde sonuca etkili değildir. İİK.’nun 83.. maddesinde “ilama müstenit olmayan” nafaka tabirinden anlaşılması gereken ise BK.’nun 507. maddesinde olduğu gibi mukaveleye müstenit nafakalardır. Yani zaruri olduğundan hakimlikçe hüküm altına alınan nafaka değil, tarafların serbest iradesi ile anılan madde koşullarındaki kararlaştırılan iradlardır. Hal böyle olunca lehine hükmedilen kişinin geçimi için zorunlu olan MK.’nun hükümlerine göre verilen nafakanın birikmesi (teraküm) etmesi halinde dahi niteliği itibariyle haczi caiz değildir. Mercice aksine düşüncelerle şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir…” Yargıtay 12. Hukuk Dairesi. 09.07.2002 T., 2002/14311 E. 2002/15013 K. Sayılı kararı.

Mahkemece hükmedilen tedbir nafakası, ilama bağlı olmasa ve birikmiş olsa dahi geçim için zorunlu olduğundan haczedilemez.

“… Boşanma davası yargılaması sırasında ara kararı ile borçlu Haşime …. lehine 200.000.000 TL. tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Niteliği itibari ile bu nafaka kişinin yaşamını sürdürmek için öncelikli ve zaruri olarak hükmedilen bir para olup, boşanma davası sırasında ara kararı ile hükmedilmesinin nedeni, dava sonucu beklenmeksizin nafakanın bir an önce tahsilinin sağlanmasına yöneliktir. Başka bir değişle, nafakanın ilama bağlanıp bağlanmaması bu gibi hallerde sonuca etkili değildir.

Nafaka alacaklısının her ay hükmedilen nafakayı talep etmeyip birikmiş nafakayı tahsil etmesi de bu paranın “alelade alacak niteliğine” dönüşmesi anlamını kazandırmaz. Çünkü, nafaka alacaklısı istediği an, hükmedilen nafakayı alma olanağına sahip olmalıdır. (İİK.nun 83. maddesinde “ilama müstenit olmayan” nafaka tabirinden anlaşılması gereken ise Borçlun Kanunu’nun 507. maddesinde olduğu gibi mukaveleye müstenit nafakalardır. Yani, zaruri olduğundan hakimlikçe hüküm altına alınan nafaka değil, tarafların serbest iradesi ile anılan madde koşulları da kararlaştırılan iratlardır.)

İcra Mahkemesi’nce nafakanın aylık talep edilmesiyle birikmiş nafakanın talep edilmesi arasında haczedilmezlik açısından bir fark olmadığı gözetilmeksizin ve somut olayda da İİK.nun 83. maddesinin uygulanma koşulları da bulunmadığından şikayetin kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir….”
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2005/11587 Esas, 2005/15130 Karar, Tarih 08.07.2005


HUKUKİ UYARI: www.mesudebusrakucuk.av.tr resmi kaynak değildir. Paylaşılan tüm veriler bilgi amaçlı olup, olası yanlışlıklardan kaynaklı sorumluluk kabul edilmez. Kullanıcılar sunulan bilgileri ve emsal Yüksek Mahkeme kararlarını resmi kaynaklardan teyit etmelidir.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir