HAYVANIN BİR BAŞKASINA VERDİĞİ ZARARDAN HAYVAN SAHİBİ Mİ SORUMLUDUR ?

Hayvan sahibinin özensizliği ve dikkatsizliği sonucu bir hayvan tarafından zarar gördüm.Ne yapabilirim?

Öncelikle bu zarar, sadece sahipli bir hayvan tarafından ısırılmak ya da saldırı sebebiyle kişilerin vücut bütünlüğüne zarar gelmesi şeklinde değil, saldırıya uğrayan kişilerin çocuğuna, eşyasına yahut hukuken eşya sayılan sahipli hayvanına zarar gelmesi şeklinde de gerçekleşebilir. 

Ancak, bir hayvanın bir kimseye yahut bir şeye zarar vermiş olması sadece o hayvanın ya da bütün hayvanların tehlikeli olduğu kanaatiyle ortadan kaldırılması, öldürülmesi gerektiği anlamını taşımaz.

Unutulmamalıdır ki; 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu, 5326 Sayılı Kabahatler Kanunu ve 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu çerçevesinde bir hayvana zarar vermenin, ona işkence yapmanın ya da onu öldürmenin cezai ve idari yaptırımları vardır.

Şunu da belirtmek gerekir ki bir hayvanın saldırısına maruz kalındığında somut olayda suçlu “kusurlu kesinlikle hayvan sahibidir” de diyemeyiz. Bunu ancak bilirkişi raporları ışığında mahkeme ortaya koyabilir.

Bazı durumlarda hayvanı idaresinde bulunduran kişi gerekli önlemleri almış olmasına rağmen somut olay saldırıya uğrayan kişinin dikkatsizliği yahut hayvana tahrikiyle de meydana gelebilmektedir.

Bu sebeple haber manşetlerinde hayvanlara, “KATİL KÖPEK”, “CANAVAR KÖPEK VAHŞETİ” şeklinde yer vermenin ve hedef haline getirmenin ne hukukta ne vicdanda yeri vardır. Nitekim bu tip bir olayda kanun, kusuru hayvanda değil, olayın özelliğine göre hayvan sahibinde veya saldırıya uğrayan kişide arar.

6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Hayvan Bulunduranın Sorumluluğu başlıklı 67. maddesi;

“1.Bir hayvanın bakımını ve yönetimini sürekli veya geçici olarak üstlenen kişi, hayvanın verdiği zararı gidermekle yükümlüdür.

2.Hayvan bulunduran, bu zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse sorumlu olmaz.

3.Hayvan, bir başkası veya bir başkasına ait hayvan tarafından ürkütülmüş olursa, hayvanı bulunduranın, bu kişilere rücu hakkı saklıdır.”

… demekle bir hayvanın verdiği zarardan, o hayvanın bakım ve yönetimini SÜREKLİ ya da GEÇİCİ olarak üstlenen kişinin sorumlu olduğu belirtilmiştir.

Belirtmek gerekir ki; söz konusu hayvanı idaresinde bulunduran kişinin bu zararın doğmasında kusuru olmasa dahi doğan zarardan sorumluluğu vardır. Bu durumda zarar gören tarafından, hayvanı idaresinde bulunduran kişi aleyhine Maddi-Manevi Tazminat davası ikame edilebilir.

Sorumluluk sadece, hayvanı bulunduran kişinin aynı zamanda hayvanın maliki olduğu olaylarda mı doğar ?

Hayır. Hayvan bulunduran kişi, hayvan üzerinde intifa hakkı yahut kira hakkı olan kişi de olabilir. Malik olmayıp da hayvanı bu şekilde elinde bulunduran kişilerinde TBK anlamında sorumlulukları vardır. 

-Türk Borçlar Kanunu 67. maddesi kapsamında sadece gerçek kişilere mi sorumluluk yüklenebilir ?

Hayır. Tüzel kişiler de bu madde kapsamında sorumluluk yüklenen kişilerdendir. Buna ilişkin Yargıtay kararı aşağıdaki gibidir:

T.C. YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ 17.11.2015 TARİHLİ, 2015/274 ESAS ve 2015/18147 KARAR SAYILI KARARI;

“– Bu itibarla yukarıda mevcut deliller kapsamında küçük Melike’yi ısıran köpeğe davalı Selimiye Petrol Ür. Tic. Ltd. Şti.’ne ait petrol istasyonunda bulunan ayrı bir kafeste bakılıp beslendiği,

— Davalı Gökhan’ın bu köpeğin gözetimi ile zaman zaman ilgilendiği, davalı Gökhan’ın ceza soruşturmasının ilk aşamadaki samimi beyanına göre bu köpeğin olay günü yine benzin istasyonundaki kafeste bağlı bulunduğu sırada bir anda fırlayarak davacıların kızı küçük Melike’yi ısırdığı,

— Bu köpeğin benzin istasyonundaki kafeste yaşadığı ve zaman zaman da bu istasyonda başıboş şekilde dolaştığı anlaşılması karşısında davalı şirketin hayvan tutucusu sıfatına sahip olduğu ve bu yönüyle sorumlu tutulması gerektiği açıktır.”

Yerel Mahkeme yargıya taşınan ve sahipli bir hayvanın saldırısını konu alan bir olayda kusuru, hangi kriterleri baz alarak kime izafe eder ?

Bu sorunun cevabı aşağıdaki Yargıtay Kararında netlik kazanmıştır:

T.C. YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ, 19.11.2015 TARİHLİ, 2015/272 ESAS ve 2015/18395 KARAR SAYILI KARARI özetle;

DAVACI:

Davacı Haydut isimli Golden Retriever cinsi köpeğini oturduğu sitenin köpek gezdirme alanına götürmüştür. Aynı zamanda davalının oğlu da davalıya ait saldırganlığı daha önce bilinen aynı cins Alex isimli köpeği aynı alana getirmiştir. 

Sonrasında davalının köpeği davacıya ait köpeğe hırlamaya başlamış, davacı ise  Alex’in saldırgan olduğunu bildiği için köpek gezdirme alanından dışarı çıkmaya çalışırken Alex davacının köpeğine saldırmış ve davacı köpekleri ayırmaya çalışırken davalının köpeği tarafından sağ kolundan ısırılmıştır. 

Davacı olaydan sonra hastaneye kaldırılmış, 6 saat süren bir ameliyat geçirmiş, davalının köpeğinin dişlerinin davacının kolundadaki kemik içerisinden çıkarılarak kol bileğinin yerine dikilmiştir.

Konuyla alakalı hukuki süreç başlatmak isteyen davacı; davalının hayvan sahibi olması nedeniyle Borçlar Kanununun 41, 45, 49, 50 ve 56.maddeleri çerçevesinde;

.. fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 16.968,48-TL maddi ve 40.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 56.968,48 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. 

DAVALI:

Davalı vekili; olayın davacının köpeklerin oynamasına tahsis edilmiş etrafı çitle çevrili alana girip müvekkilinin köpeğini dövmesi yüzünden meydana geldiğini, bütün kusurun davacıda olduğunu, davacının zararından müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını savunmuştur. 

YEREL MAHKEME:

Davacının köpeklerin serbest oynamasına tahsis edilmiş, etrafı çitle çevrili alana girerek davalının köpeğinin boğazını sıktığı, ona yumruk ve tekme attığı, davalının köpeğinin de savunma refleksi göstererek davacıyı ısırdığı, bu nedenle davalının davacının zararından sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

YARGITAY: 

Dava, 6098 sayılı TBK. nun 67. maddesine dayalı tazminat isteğine ilişkindir.

Hayvan bulunduranın sorumluluğu, özel bir sorumluluktur. Anılan madde hükmüne göre, hayvana dikkat, özen ve gözetim görevini üzerine alan ve ondan sürekli şekilde faydalanan kişi, hayvanı bulunduran sıfatıyla bu hayvanın sebebiyet vermiş olduğu zararları ödeme yükümlülüğü altındadır. 

Hayvan bulunduranın sorumluluktan kurtulabilmesi; hayvanı, hal ve şartlara göre, gerekli bulunan özenle gözetmiş olduğunu ya da bu özen gösterilmiş olsaydı bile, zararın önlenemeyeceğini ispat etmesine bağlıdır.

Bu özen borcu, zararın gerçekleşmesini önlemeye elverişli ve hayvan bulunduranın almak zorunda olduğu tedbirlerin tümünü kapsar. Gösterilen özen ve gözetim derecesinin yeterli olup olmadığı, somut olayın özelliklerine göre objektif olarak değerlendirilecektir.

Durum ve koşullara göre, gereken özenle gözetim gösterilmez ya da gösterilmiş olsa idi zararın önlenemeyeceği kanıtlanmaz ise, hayvan güden sorumlu olur. 

Özenle gözetim, hayvanın cinsine, yaşına, muhafaza edildiği yere ve özellikle huyuna ve çevreye gösterdiği tepkiye göre takdir edilir.

6100 sayılı HMK’nun 281. maddesinde;

Mahkeme, bilirkişi raporundaki belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.

Somut olaya gelince; mahkemece bilgisine başvurulan “veteriner hekim” bilirkişiden alınan 11/05/2012 tarihli raporda; 

-davalının köpeğini yeterince eğitmediği, köpeğini onu yönetemeyecek durumdaki oğluna teslim ettiği, köpeğin davacıyı ısırmasını önlemek için gerekli önlemleri almadığı gerekçesiyle;

-olayın meydana gelmesinde davalının % 75 (3/4) oranında kusurlu olduğu; davacının ise, köpeği sinirlendirecek hareketlerde bulunması, ürkütmesi veya herhangi bir şekilde tahrik etmesi nedeniyle % 25 (1/4) oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. 

Bu raporun yeterli bulunmaması üzerine bilgisine başvurulan “halk sağlığı ve adli tıp uzmanı, veteriner hekim ve çevre mühendisi” bilirkişilerden oluşturulan bilirkişi heyetinden alınan 05/05/2014 tarihli raporda ise; 

-olayın davacının Alex isimli köpeğe müdahale etmesi üzerine köpeğin içgüdüsel tepki vermesinden kaynaklandığı kaçınılmaz bir durum olduğu,

-davalının kusursuz sorumluğunun bulunmadığı, davacının kendisini korumak için gerekli gayreti gösterdiği, davacının da kusurunun bulunmadığı, olayın tamamen kaçınılmazlık olgusu altında gerçekleştiği açıklanmıştır. 

Ayrıca Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen 06.02.2013 tarihli raporda da, dava konusu köpek ısırması sebebiyle, davacının % 5,2 oranında meslekte gücünden kaybettiği ve aynı oranda sürekli malül olduğu, olay tarihiden itibaren 3 aylık sürede iyileşebileceği vurgulanmıştır. 

11/05/2012 tarihli bilirkişi raporu ile 05/05/2014 tarihli bilirkişi raporu arasındaki, tarafların kusur ve sorumlulukları açısından oluşan çelişkinin giderilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Ne var ki mahkemece bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden hüküm verilmiştir.

Dava konusu olayda, köpek bulunduran davalının özen ve gözetim görevini yerine getirip getirmediği, ayrıca davacının olayın meydana gelmesine yol açan bir davranışının bulunup bulunmadığı hususları bilirkişilerce değerlendirilmelidir.

O halde, mahkemece; dosyanın öncekiler bilirkişiler dışında oluşturulacak dava konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi kuruluna verilmesi, 

– tüm dosya kapsamı değerlendirilerek tarafların kusur ve sorumlulukları açısından farklı sonuçlar içeren iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi,

– olayın neden kaynaklandığı, meydana geliş sebebi ve tarafların kusur durumları ve sorumluları yönlerinden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınıp,

bu raporlar neticesinde hasıl olacak sonuç çerçevesinde hüküm tesis edilmesi gerekirken, yersiz gerekçelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı bulunmuş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ

Yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA …

***

T.C. YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ, 17.09.2018 TARİHLİ, 2015/14600 ESAS ve 2018/7841 KARAR SAYILI KARARI Özetle;

DAVACI :

Olay davacının Aracına, çoban tarafından dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde karşıdan karşıya geçirilen hayvanların çarpması sonucu kaza meydana geldiğini, davalının idaresindeki hayvanlar nedeniyle kazaya sebebiyet vermesiyle meydana gelmiştir.

Davacı hayvanların davalı adına kayıtlı olduğunu belirterek, hasar tespiti sonucu belirlenen 15.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

DAVALI: 

Davalılardan biri davaya cevap vermemiş diğer Davalı ise; hayvanların kendisine ait olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

MAHKEME: 

İddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüyle 11.250,00 TL. nin tespit tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair istem ile diğer davalı aleyhine açılan davanın reddine..

Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.

Mahkemece, davalı …’in hayvanların kendisine ait olmadığına dair beyanı, ilçe tarım müdürlüğü kayıtları ve davalı …’nın soruşturma dosyasındaki beyanları nazara alınarak davalı …’in zarardan sorumlu olmadığına karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır.

6098 Sayılı TBK’nun 67/1-2 maddesinde “Bir hayvanın bakımını ve yönetimini sürekli veya geçici olarak üstlenen kişi, hayvanın verdiği zararı gidermekle yükümlüdür. Hayvan bulunduran, bu zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse sorumlu olmaz” denilmek suretiyle;

hayvan sahibinin sorumluluk esasları belirlenmiş ve anılan yasal düzenleme ile hayvan bulunduranın sorumluluğu, kusursuz sorumluluk olarak düzenlenmiştir.

YARGITAY:

– Somut olayda, kazanın 22.08.2013 tarihinde meydana geldiği, 20.12.2014 tarihli İTÜ heyet raporu ile kazanın oluşumunda davalı …’nın % 75, davacının ise % 25 oranında kusurlu olduklarının tespiti ile hasar miktarının belirlendiği;

– İlçe tarım müdürlüğünden gelen yazılarda, kazaya sebebiyet veren hayvanların küpe numaraları da belirtilmek suretiyle 10/08/2013 tarihinden itibaren davalı … adına kayıtlı olduklarının bildirildiği,

… bu halde TBK 67. madde hükmü uyarınca adı geçen davalının da hayvan sahibi olarak tazminattan sorumlu olduğu gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme ve gerekçe ile hakkındaki davanın reddine karar verilmesi uygun olmayıp, bozma sebebidir.

SONUÇ

Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı …’nin temyiz istemlerinin kabulü hükmün BOZULMASINA ..

Similar Posts

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir