Beklenen Hayvan Hakları Kanunu çıkarılması adına yapılan Meclis Araştırması Raporu açıklandı ! İşte raporun 50 maddede özeti;

HAYVAN HAKLARI KANUNU Meclis Çalışması

Beklenen Hayvan Hakları Kanunu çıkarılması adına yapılan Meclis Araştırması Raporu açıklandı ! İşte raporun 50 maddede özeti;

Hayvan Hakları Kanunu’na Hazırlık!

Beklenen ” Hayvanların Haklarının Korunması ile Hayvanlara Eziyet ve Kötü Muamalelerin Önlenmesi için Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Raporu” Ekim 2019 itibarıyla açıklandı !

Raporda Hayvan Hakları açısından çok sevindirici gelişmeler mevcut. Bunun yanısıra yasa çalışmaları aşamasında giderilmesini istediğimiz eksiklikler de mevcut. İşte sözü edilen 175 sayfalık raporun 50 maddede özeti;

1.5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanununun adı “Hayvan Hakları Kanunu” olarak değiştirilmesi. Hayvanlar hukuk öznesi sayılmasa da hukuk nesnesi de (eşya) sayılmamalı. Can taşıdığı ve duygulu varlıklar olduğu değerlendirilerek kendine özgü yapısı içinde değerlendirilmelidir.

2.Hayvanların sınıflandırılmasında “Ev Hayvan ı, Yaban Hayvan ı, Şehir Hayvan ı, Çiftlik Hayvan ı” tanımlamalar yapılmalı ve uzmanlar tarafından uygun görülecek diğer sınıflandırma ve tanımlamalar eklenmelidir.

3.Şehirlerde popülasyon kontrolünü sağlamak amacıyla uygulanması önerilen tek yöntem kısırlaştırmadır. Ancak kısırlaştırmanın başarıya ulaşabilmesi ancak tüm ülke çapında seferberlik halinde uygulanmasıyla mümkündür.

4.Popülasyon kontrolü amacıyla öncelikle şehirlerdeki sahipli ve sahipsiz hayvan sayısının, coğrafi olarak dağılımının ve sayısının tespit edilmesi ve buna göre hareket edilmesi, bu sayımın 01.07.2020 tarihine kadar yapılması önerilmektedir.

5.Kısırlaştırma sürecinin doğru yönetimi için; bütçe tahsisi, veteriner hekim, yardımcı teknik personel ve destek personel istihdamı ivedilikle gerçekleştirilmeli, kısırlaştırma operasyonunun bir cerrahi girişim olduğu gerçeğiyle asgari teknik koşulları mevzuatla belirlenen klinik ve kısırlaştırma merkezleri ile hayvanların operasyon sonrası bakımları için gerekli barındırma alanlarının planlanması, hayvan ların yakalanabilmesi için tüm personele yönelik eğitimlerin düzenlenmesi ve gerekli donanımın temini sağlanmalıdır.

.

6.Belediyelere, hayvan ların korunmasına yönelik faaliyetleri için gelecek yılın bütçesini belirlerken bir önceki yıla ait gerçekleşmiş bütçenin belli bir oranında bir sonraki yılın bütçesine pay koyma zorunluğu getirilmelidir; hâlihazırda böyle bir zorunluluk bulunmamaktadır. Ayrıca, Tarım ve Orman Bakanlığınca yerel yönetimlere yönelik desteğin kapsamı ve miktarı genişletilmelidir.

7.Yerel yönetimler hazırladıkları stratejik planlarda hayvanlarla ilgili çalışmalar konusunda Bakanlığa bilgi vermeli, Bakanlık bu konuda yönlendirme ve planlama yapmalıdır

8.Hayvan refahı ve sağlığı açısından önemli risk doğuran, belediyelerin bakımevi kurma sorumluluğunu devralarak sürekli ve uzun vadeli popülasyon kontrolü yapılmasına engel olan, yine aynı nedenle, hayvanlara rutin sağlık hizmeti sunulamaması sonucunu doğuran mobil kısırlaştırma ünitelerinin ve buna yönelik mevzuat düzenlemesinin ivedilikle ve bütünüyle kaldırılması gereklidir.

9.Hayvan lara yönelik bir hayvan neslini yok etme, hayvanı öldürme, hayvana acımasızca ve zalimce eylemlerde bulunma, hayvanların cinsel istismarı ve hayvan dövüştürme suç kapsamına alınmalı; bunun yanında 5199 sayılı Kanunda yer alan ev hayvanını terk etmek, hayvanı başıboş bırakmak gibi fiillere ilişkin idari para cezaları artırılmalı; hayvanlara yönelik suç işleyenlerin hayvan sahibi olması engellenmelidir.

Hapis cezası getirilen fiilller için uygulacanak cezaların alt sınırı; ertelemeye, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve para cezasına çevrilemeyecek şekilde belirlenmelidir. İnternet üzerinden hayvan dövüşü duyurusu ve yayını yapılması katalog suç kapsamına alınmalı, bu sitelere erişim BTK kararıyla engellenmelidir. Hayvanlara karşı işlenen suçlarda açılacak davalara ilgili kuruluşlar ve hayvan koruma dernekleri müdahil olabilmelidir.

10.Hayvanlara yönelik işlenen fiillerin cezalandırılmasında sahipli-sahipsiz hayvan ayrımına son verilmelidir.

.

11.Hayvan refahını esas alan önlem ve düzenlemelerle hem hayvanların mevcudiyetini güvence altına alacak, hem de çevre kirliliği, zoonoz hastalıklar, gürültü gibi toplum ve çevre sağlığını olumsuz etkileyebilecek unsurları ve bunlardan kaynaklanan şikâyetleri ortadan kaldırabilecek politikaların belirlenmesi esas alınmalıdır.

12.Apartmanlarda evcil hayvan beslenmesini engellemek üzere “Apartman Yönetim Planı”na buna yönelik hükümler konulduğu görülmektedir. Kat Mülkiyeti Kanunu’nda yapılacak bir revizyonla, yönetim planlarına hayvan lara ilişkin bu tip keyfi kısıtlamaların getirilmesine engel olunmalıdır.

13.Benzer şekilde kamu lojmanlarında hayvan beslenmesini engelleyen düzenlemeler yeniden ele alınmalıdır.

14.Hayvanların bakıldığı ortamların asgari standartlarının belirlenmesi ve “istifçilik” olarak tabir edilen, hayvana kötü muameleye varacak derecede yetersiz bir alanda çok fazla sayıda hayvan ın barındırılmasının önüne geçilmesi için “refah kriterlerinin” ortaya konulması amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığınca mevzuat çalışması yapılmasının uygun olacağı değerlendirilmiştir.

15.Hayvan sahiplerine ilişkin kural ve yaptırımlar net olarak belirlenmelidir. Üzerine kayıtlı olan ve çevreye sorun yaratan hayvan ların önlemini almayan, sahibi olduğu hayvanı sokağa atan/terk eden kişilere -en az 10.000 TL olmak üzere- idari yaptırımlar getirilmelidir.

.

16.Sokağa terk edilen bir hayvanın sahipli olduğunun anlaşılabilmesi için, kimliklendirmeye ilişkin mevzuat ivedilikle yürürlük kazanmalıdır. Kimliklendirme belediyelerin birbirlerinin sınırlarına hayvan bırakmasının da önüne geçecektir.

17.Hayvanlara yönelik süreçlerin yönetilmesinde kullanılmak üzere “Hayvan Hakları Fonu” ya da başka bir ad altında bir fon oluşturulması önerilmektedir.

18. Hayvan lara yönelik işlenen suçlara müdahale etmek amacıyla yetkileri belirlenmiş, bu konuda eğitim almış İçişleri Bakanlığına bağlı polis ve jandarma teşkilatları ile belediyelerin zabıta teşkilatlarında hayvan kolluğu kurulmalıdır

19.5199 sayılı Kanunun etkin bir şekilde uygulanabilmesi maksadıyla sahipsiz hayvan ların rehabilitasyonu ile ilgili yükümlülüklerini (hayvan bakımevi kurulması, kısırlaştırma, aşılama, tedavi) yerine getirmeyen yerel yönetimlere yaptırım uygulanmasına dair 5199 sayılı Kanuna hüküm eklenmesi Kanunun etkin bir şekilde uygulanabilirliğini sağlayacaktır. Kısırlaştırma ve hayvanların korunmasına yönelik diğer uygulamaları gereği gibi yapmayan yerel yöneticilere adli ve idari yaptırım uygulanmalıdır.

20.5393 sayılı Belediye Kanunu’nun belediyelerin görev ve sorumluluklarını düzenleyen 14 üncü maddesinde, belediyelerin hayvan larla ilgi görevi/görevleri yer almalıdır.

.

21.Hayvan bakımevlerinde çalışacak personelin çalışma alanları ve görev tanımlarının belirlenmesi, tüm personele eğitim ve sertifikasyon zorunluluğu getirilmesi, sertifikası olmayan personelin buralarda çalıştırılmaması önem arz etmektedir.

22.Yine hayvan bakım evlerinin şeffaf şekilde yönetilmesi, kamerayla izlenmesinin mümkün hale getirilmesi önerilmektedir.

23.Geçici hayvan bakım evleri kapsamı, 5996 sayılı Kanunda tanımlandığı şekliyle klinik, izolasyon/karantina birimi; hayatını tek başına idame ettiremeyecek derecede hasta ya da engelli hayvanların barındırıldığı birimler; sahiplendirme, mama hazırlama ve üretim, atık toplama gibi birimler olarak tam teşekküllü olmalıdır.

24.Geçici hayvan bakım evlerinde yirmi dört saat nöbetçi veteriner hekim bulundurulmalıdır.

25.İllerde oluşturulan İl Hayvan Hakları Koruma Kurullarına ilişkin süreçleri yönetmek, gerekli kararları almak üzere, Bakanlık ve Üniversite temsiline ağırlık verilen, tüm paydaşların temsil edildiği bir “Merkez Hayvan Hakları Kurulu” oluşturulmalıdır.

.

26.Yurtdışından ülkemize kaçak yollarla hayvan sokulmasının önlenmesi amacıyla sıkı denetim yapılmalı, internetten hayvan satışı yasaklanmalıdır.

27.Petshoplarda kedi ve köpek satışının yerine, üretim çiftlikleri ve ırk derneklerinden hayvan edinme özendirilmeli; bu konuda yapılacak düzenlemenin anlık değil, belli bir süreç içinde gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

28.Sahipsiz hayvanların beslenmesi maksadıyla, yerel yönetimler tarafından hayvanseverlerle işbirliği içerisinde belirlenecek beslenme odaklarının oluşturulması ile serbest yaşayan hayvanlara ilişkin süreçlerin çevre kirliliği ve hijyenle alakalı problemlere sebebiyet verilmeksizin sistematik ve daha sağlıklı bir şekilde yürütülmesi mümkün olacaktır.

29.Hayvan haklarına ilişkin eğitim müfredata eklenmeli, çocuklara ve yetişkinlere tarihimizdeki ve kültürümüzdeki iyi örnekler hatırlatılarak hayvanlara nasıl yaklaşılmasına yönelik eğitim verilmelidir.

30.6112 sayılı RTÜK Kanununa istisna getirilerek hayvanlarla ilgili eğitici yayınların zorunlu yayın kapsamında tekrar yayınlanması yerinde olacaktır.

.

31.Kaçak avcılıkla etkin mücadele için;

-DKMP Genel Müdürlüğünün araç, gereç ve personel açısından güçlendirilmesi;

-Avlanma yasağı sürelerinin DKMP Genel Müdürlüğü tarafından gözden geçirilmesi,

-Kaçak avcılığın kabahat olmaktan çıkarılarak suç kapsamına alınması,

-Kaçakçılıkla mücadele kapsamında olduğu gibi kaçak avcılık ihbarlarında ödül sistemi getirilmesi,

-Avcılık derneklerinin kaçak avcılıkla mücadele için etkin olarak kullanılması,

-Avcılığa ilgi duyanlar için ayrıca Gençlik ve Spor Bakanlığı ile yerel yönetimler tarafından trap ve skeet alanları açılması,

-Av kuşlarına yönelik olarak verilecek olan günlük avlanma kotalarının yerel ölçek yanında küresel ölçekli popülasyonlar da dikkate alınarak karar verilmesi,

-Av denetimlerinin artırılmasını ve popülasyon düzeyi kritik olan türler için sınırlamalar ve yasaklamalar getirilmesi,

-Av ve Yaban hayvanlarının korunması, geliştirilmesi ve yaban hayatı yönetimi, avlakların kurulması, bakımı, işletilmesi ve avlanmaların kontrol altına alınması, üretme istasyonları, koruma ve geliştirme sahaları kurulması, yaban hayvanlarının hastalıkları ile mücadele edilmesi, avcıların eğitilmesi amaçlarıyla 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunun mülga 10 uncu maddesinin yeniden getirilmesi,

-Türü azalan av hayvanı popülasyonun artması için alınan her türlü tedbire rağmen popülasyon düşüşü önlenemiyorsa, popülasyonu azalan türün avlanmasına ara verilmesi önerilmektedir.

.

32.Kuşlar enerji nakil hatlarına çarparak ölmektedir. Bu ölümleri engellemek için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının koordinasyonunda, kuş gözlemcilerinden de yararlanılarak tehlikeli hatların belirlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir.

33.Tarım alanlarına bağlı olarak yaşayan türlerin yaşamına olanak sağlayacak tarım desenlerinin belirlenmesi, gerekli tarım uygulamalarının hayata geçirilmesi ve gerekli hallerde üreticiye destek verilmesi için çalışma yapılması, Tarımsal uygulamalarda ilaçlama, gübreleme zamanlamasının tarım il ve ilçe teşkilatlarınca yoğun bir şekilde denetlenmesi,

34.Tarımsal amaçlı kullanılan her türlü ambalaj için geri dönüşüm bedeli konularak bunları doğaya gelişigüzel atılmasının önüne geçilmesi,

35.İlaçlı tohum ekimlerinin kısıtlanması ya da yüzlekekim yapanlara yaptırım uygulanması,

36.Sulak alanlardan tarımsal amaçlı su kullanımında su kuşlarının yaşam ve çoğalma alanında belirlenecek boyuta kadar izin verilmesi, mevsim normallerinin üstüne çıkan ve yaban hayatını tehdit edecek seviyeye ulaşan iklim olaylarında yaşam alanlarına takviye besin maddeleri, su ve yapay barınma mekanları bırakılması,

37.Yaban hayatının susuz kaldığı dönemlerde sürdürülebilir enerji kaynaklarıyla desteklenen su sondajları yapılmak suretiyle yaban hayatının korunması,

38.Dünyadaki beş önemli göç yolunun ikisinin ülkemizde bulunduğundan hareketle hayvan sevgisinin aşılanması amacıyla, belirlenecek noktalara kuş gözlem kuleleri yapılması,

39.İstanbul ilinde bulunan, Kumburgaz, Güzelce bölgesinde, özellikle sonbahar döneminde bir milyon fazla leyleğin bu bölgede konaklaması nedeniyle, leyleklerin beslenmesi amacıyla, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 500 dekarlık bir sulak alan oluşturulması gerekmektedir.

.

40.Kuşların zarar görmemesi için gelişigüzel havai fişek kullanımına sınırlama getirilmeli, havai fişek kullanımına istisnai durumlarda izin verilmelidir.

41.Mevzuatımızda “hedef dışı av” kavramı yer almamaktadır. Su Ürünleri Kanununda hedef dışı av hususunun tanımlanması ve gerekli yaptırımlara bağlanması gerekmektedir.

42.Başta sazlık alan yakmak olmak üzere sazlık alanların zarar görmesine yol açan fiiller ormanlara karşı işlenmiş suçlar gibi değerlendirilmelidir. Anız yakmaya ilişkin para cezaları da artırılmalıdır.

43.Hayvanat bahçeleri yönetmeliğinde yapılacak revizyonla, yeni hayvanat bahçesi açılmasına izin verilmemesi, kafes tipi barındırmanın tamamen ortadan kaldırılması, türe göre değişmekle birlikte hayvanlar için geniş barınma, beslenme ve aktivite alanları bulunacak şekilde asgari teknik koşul tanımlamaları yapılması, tüm hayvanat bahçelerine sorumlu yönetici ile yeterli sayıda veteriner hekim, yardımcı teknik personel, hayvan bakıcısı, destek personeli istihdamı hükme bağlanmalıdır. Bu koşulları sağlayamayan hayvanat bahçeleri kapatılmalıdır.

44. Hayvanlı kara sirklerinin hiçbir çeşidinin kurulmasına ya da ülkeye girişine izin verilmemelidir. Hayvan gösterilerine ilişkin süreçler iyi tanımlanmalı, sirk kurma başvurusu bulunmasa dahi bu çerçevedeki gösteriler aynı kapsamda değerlendirilerek yasak kapsamında tutulmalıdır.

.

45.Deniz memelileri gösteri ve terapi merkezlerinin kurulmasının yasaklanması, mevcut deniz memelisi tesislerine faaliyetlerini sonlandırmak için iki yıllık süre verilmesi önerilmektedir.

46.Ülkemizde kürk hayvan ı üretimi ve ithalatının yasaklanması gerektiği değerlendirilmektedir.

47.Hayvan deneylerine ilişkin olarak,

-Deney hayvan ı üretimi ve deney hayvanı kullanımı arasındaki sınır iyi çizilmeli, resmi kurumlar ve araştırma enstitüsü düzeyinde/statüsünde özel kuruluşlar dışındaki birimlere hayvan üretim izni verilmeli, ancak hayvan kullanım izni verilmemelidir.

-HADMEK’i oluşturan üyelerin özellikle fakülteler için branş belirtilerek sınırlandırılması, kurulda etik alanında uzman öğretim elemanlarına da yer verilmesi, barolar birliği temsilcisinin de kurulda görev alması, hayvanları korumaya yönelik STK temsilcisi için seçim kriterinin daha iyi tanımlanması, sürecin hayvanlar lehinde yönetimine katkı ve kurul yapılanmasında bu anlamda biraz daha homojenlik sağlayacaktır.

-Cerrahi girişim, enjeksiyon, ötanazi uygulaması gibi belirli meslek gruplarının spesifik alanı kapsamında bulunan, 6343 sayılı kanun gibi, yürürlükteki diğer mevzuat hükümleriyle çelişki doğuran ve ileri düzeyde hayvan hakkı ihlallerine neden olabilecek uygulamaların diğer araştırmacılara yasaklanması ve eğitim programlarından çıkarılması gerektiği değerlendirilmektedir.

-Bilime yenilik getirmeyecek çalışmalarda hayvanlar lehinde karar verilerek izinlerin sınırlı tutulması yararlı olacaktır.

.

-Deney hayvan ı kullanımının azaltılması için üniversitelerde hayvanların eğitim materyali olarak kullanımının azaltılması teşvik edilmeli, eğitim için hayvan ve canlı dokuya gereksinim duyulmayan alternatif model, yöntem ve laboratuvarların kurgulanması mevzuata bağlanmalıdır.

-Üniversitelere ilişkin süreçlerin birincil paydaşı olan Yükseköğretim Kurulu ile ortak paydada çalışılmalı, atama yükselme kriterlerinin hayvan deneylerini teşvik etmeyecek şekilde revize edilmesi sağlanmalıdır.

-Diğer meslek gruplarından araştırmacıların deney hayvanlarıyla doğrudan teması sınırlandırılmalıdır.

-Hayvan Deneyleri Etik Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına Dair Yönetmelik’in 11 inci maddesinin c bendinin bütünüyle kaldırılmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir.

48.Komisyonumuz, geleneksel dahi olsa, hayvan dövüştürmenin doğru olmadığı, bunun hayvana eziyet anlamına geldiği; ilgili kurumların bu konuda hassasiyet göstermesi gerektiği düşüncesini taşımaktadır.

49.Komisyonumuz, faytonların tüm yurtta bütünüyle kaldırılmasının uygun olacağı değerlendirmesini yapmıştır. Ancak, faytonların yüzyıllardır kullanıldığı, tarihi ve kültürel miras değeri taşıdığı bazı noktalarda, belirlenecek standartlar dahilinde, atlı fayton çalıştırılmasına izin verilebileceği değerlendirilmektedir.
Bu amaçla:

-Fayton taşımacılığının tarihi değer taşıdığı alanların belirlenmesi ve bunlar arasından seçim yapılarak fayton çalıştırılmasına izin verilecek yerlerin kararlaştırılması,

-Belirlenecek alanlarda, düz ve kısa bir rotada, sınırlı sayıda faytonun hazırlanacak bir mevzuat çerçevesinde çalıştırılması,

-Faytonların ulaşım amacıyla kullanılmaması, ulaşım gereksinimi olan bölgelerde ivedilikle elektrikli ulaşım araçlarının kullanımına geçilmesi önerilmektedir.

.

50.Yasaklı ırklar ile ilgili olarak Sürecin doğru yönetilebilmesi için, “yasaklı ırk” kavramı ve algısı yerine “tehlikeli ırk” vurgusunun yapılmasının uygun olduğu düşünülmüştür.

Tehlikeli ırk kapsamında köpeğe sahip olanlara “ruhsat” zorunluluğu getirilmeli, bu kişilerle hızlı iletişim ve takibin sağlanacağı ayrı bir veri tabanı oluşturulmalı, ruhsat alınabilmesi için köpek sahiplerine eğitim zorunluluğu konulmalı, bu hayvanların belirlenecek zaman aralıklarında veteriner hekim kontrolünden geçirilmesi zorunlu tutulmalıdır.

-5199 sayılı kanunun hükümleri gereği el konularak halihazırda belediyelere ait geçici bakımevlerinde tutulmakta olan tehlikeli ırk kapsamındaki köpekler, yeni düzenlemeyle tanımlanacak muayenelerden geçirildikten sonra sahiplerine iade edilmeli, sahiplendirme programına dahil edilmeli, sahiplendirilemeyen ya da yeni hükümler çerçevesinde sahiplendirilmesinde sakınca görülen hayvanlar, bu amaçla kurulacak rehabilitasyon merkezlerine nakledilmelidir.

Bu hayvanların tasmasız, gezdirme kayışı takılı olmadan, ağızlıksız olarak dışarı çıkarılmaları yasaklanmalı, kamunun ortak kullandığı bazı kalabalık alanlara girişlerine sınır getirilmelidir.

-Hatalı yetiştirilen, dövüştürüldüğü tespit edilen köpeklere el konulmalı, veteriner hekim tarafından davranış muayenesi ve gerektiğinde davranış terapisi uygulanmak üzere belediyeye ait bakımevine teslim edilmelidir.

-Agresyon gösterdiği belirlenen hayvanlar davranış terapisine sokulmalı, veteriner hekim raporuna göre sahibine ya da rehabilitasyon merkezine teslim edilmelidir.

Tehlikeli ırklara yönelik uygulamalarda sorumluluk hayvan sahibine yüklenmeli, yapılacak düzenlemede hayvanın değil, hayvan sahibine ceza yaptırımı uygulanması esas alınmalıdır.

Hayvan Hakları Hukuku nedir ? Buraya tıklayın.

Similar Posts

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir